Quantcast
Channel: Girişim Haber - Girişimcilik Ekosistemi
Viewing all 2581 articles
Browse latest View live

İtalyan Startup’ları Borsa İstanbul Özel Pazar’da Türk Yatırımcılarla Buluştu!

$
0
0

İtalya’nın gözde yedi teknolojik startup’ı, İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (ITA) ve Borsa İstanbul Özel Pazar iş birliğiyle gerçekleştirilen etkinlikte Türk yatırımcıları ile buluştu. İtalya’dan gelen yedi startup yöneticisi sunumların ardından yatırımcıların sorularını cevaplarken, sunumların ardından yatırımcılarla girişimciler yatırım müzakereleri gerçekleştirdi.

Artırılmış Gerçeklik, Enerji, Sağlık Teknolojileri, Kalite Kontrol ve Güvenlik Görüntüleme Cihazları, Nano Teknoloji, Veriden Video Oluşturma, Akıllı Şehirler ve Perakende sektörlerinde uzmanlaşmış olan yedi yenilikçi İtalyan startup, Borsa İstanbul Özel Pazar veİtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansı (ITA) iş birliğinde düzenlenen etkinlikte, Türkiye’den yatırım almak için kendilerini tanıttılar. Borsa İstanbul’da gerçekleşen etkinlikte Borsa İstanbul Özel Pazar üyelerinin yanı sıra, risk sermayesi şirketleri, melek yatırımcılar ile bireysel yatırımcılar yer aldı. Bu yenilikçi startupların, yatırım olanaklarının yanı sıra, Türkiye’de teknolojik iş birlikleri ve dağıtım kanalları bulmasının da önünün açılması hedefleniyor.

ITA İstanbul Ofisi ve Borsa İstanbul Özel Pazar’ın birlikte gerçekleştirdikleri etkinliğin açılışında konuşan Borsa İstanbul Pazarlama ve Satış Direktörü Serhat Görgün“Borsa İstanbul Özel Pazar olarak İtalya’dan gelen bu değerli girişimcileri ağırlıyor olmaktan mutluluk duyuyorum. Bugün, akıllı şehir uygulamaları, yenilikçi sağlık teknolojileri ve artırılmış gerçeklik gibi son zamanlarda yatırımcıların yoğun ilgi gösterdiği sektörlerde faaliyet gösteren girişimcileri dinleme fırsatımız olacak. Yenilikçiliğin ve yaratıcılığın sürdürülebilir ekonomik büyümenin en önemli ayağı olduğu günümüzde, Özel Pazar olarak yatırımcı ve girişimcilerin birbirine her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle bugün düzenlediğimiz bu etkinliğin tarihsel olarak son derece yakın bağlara sahip iki ülkenin yatırımcı ve girişimcileri arasındaki etkileşimin artmasına vesile olmasını diliyor ve değerli iş birlikleri için İtalya Ticaret Ajansı’na teşekkürlerimi iletiyorum.” dedi.

İtalyan Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansıİstanbul Ofisi Direktörü Aniello Musella ise “İtalya’nın yenilikçi girişimlerini Borsa İstanbul Özel Pazar’da Türk yatırımcılarla buluştururarak bir ilke imza atıyoruz. Bildiğiniz gibi, otomotiv, makina, mücevher, gözlük, moda, mobilya ve aydınlatma gibi sektörlerde lider konumdaki birçok İtalyan şirketi sayesinde, İtalya’nın eşsiz bir tasarım, mühendislik, zanaat ve endüstriyel geleneği var. Türk sanayicileri, yatırımcıları ve tüketicileri bu şirketleri çok iyi tanıyor.

Bugün, ufukta yeni bir tip İtalyan şirketi yükseliyor: İşlerinin özünde inovasyon, fikrî ve sınai mülkiyet ve patentlenebilen akademik bilgi olan yenilikçi girişimler. İtalyan hükümeti ücretsiz şirket kurulumu, esnek çalışma ve sosyal güvenlik yaptırımları, vergi indirimleri, kuluçka ve kuruluş sermayesi destekleri için fonlarla bu şirketlere tam destek veriyor. İtalyan ekonomisinin gücü, yenilik ve teknolojiyi tasarım, endüstri ve akademiyle buluşturarak değişen dünyada değer yaratmayı sürdürmesinden kaynaklanıyor. Borsa İstanbul Özel Pazar’da sizlere İtalya’nın sunduğu en iyi girişimlerden birkaçını takdim etmekten gurur duyuyorum. Bu şirketler İtalya’nın geleceğidir.” şeklinde konuştu.

Konuşmaların ardından, yedi İtalyan startup, yaptıkları sunumlar ile kendilerini Türk yatırımcılara tanıtırken, sunumların ardından yatırımcıların sorularını cevapladılar. Daha sonra, yatırımcılar ve startup’lar bir araya gelerek yüz yüze yatırım görüşmeleri gerçekleştirdi.

İtalya’nın Yenilikçi Girişimcilik Kültürü

Borsa İstanbul’un ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlikte yer alan startupların tamamı İtalya hükümetinin özel politika ve uygulamalarla desteklediği yeni teknoloji üreten yenilikçi startup kategorisindeki şirketler. Yenilikçi startup kategorisine girmek için şirketlerin giderlerinin en az %15’ini Ar-Ge’nin oluşturması, kurucularından en az birinin doktora derecesi veya iki kurucusunun yüksek lisans derecesi olması ve patent veya faydalı model ile tescil edilmiş bir fikrî mülkiyetlerinin olması gerekiyor.

İtalya Dış Ticaret ve Tanıtım Ajansıİstanbul Ofisi ve Borsa İstanbul’un girişimleri ile Türkiye’ye gelerek kendilerini yatırımcılara tanıtan startup’lar ise şöyle:

1- Marioway

İş Geliştirme Müdürü Flaviano Tarducci’nin tanıttığı Marioway, icat edildiğinden bu yana yaşanan teknolojik gelişmelere rağmen tasarımı değişmemiş olan tekerlekli sandalyeyi, engelli vatandaşların sosyal hayata ve iş hayatına katılımlarını kolaylaştıran bir elektrikli hareketlilik aracına dönüştürdü. Elle kullanılan tekerlekli sandalyeye alternatif olan elektrikli hareketlilik aracı elleri serbest bırakarak engelleri kaldırıyor.

2- Coelux

Coelux Pazarlama İletişimi Müdürü Cristiana Sasso ise Yapay Pencere Sistemlerini anlattığı sunumunda, yapay ışıkla gökyüzünü taklit eden nanoteknoloji altyapılı optik çözümlerle kapalı ortamlarda yapay güneş ışığı ve sonsuz mavi bir gökyüzü illüzyonu yarattığını anlattı. Özellikle yer altındaki hacimlerde kullanılan Coelux, penceresiz ortamların aydınlanmasını tamamıyla değiştiriyor.

3- EasyLumen

EasyLumen ise, akıllı şehirler (smart cities) hareketine eklemlenen yenilikçi bir ürün olan EcoSmartGrid’i tanıttı. EasyLumen, şehir aydınlatmasındaki verimi artıran bir sistem. Mevcut elektrik şebekesi üzerinde şifrelenmiş veri aktarımı yaparak araçlar arasında iletişim kuran EcoSmartGrid, sokak lambaları, ev/işyeri aydınlatmasındaki enerji ve bakım verimliliğini artıran akıllı bir sistem.

4- Experenti

Padua Üniversitesi ve Mentis arasındaki bir işbirliği sonucu kurulmuş olan Experenti’yi tanıtan Amir Baldissera ise, şirketin Artırılmış Gerçeklik (Augmented Reality (AR)) teknolojisini entegre ederek deneyimsel pazarlama konusunda yenilikçi ürün ve hizmetler sunarak stratejik danışmanlık yaptığını belirtti. Experenti, pazarlama iletişimi amacıyla yaratılan mesajların bir deneyime dönüştürülerek tüketiciyle paylaşılmasını sağlayan bir Augmented Reality platformu.

5- ELSE Corp

ELSE Corp ise, özel üretim ve sipariş usulü moda ve ayakkabı sektörleri için yeni bir alışveriş deneyimi sunan bir SaaS bulut platformu. “Sanal Konsolu” sayesinde müşteriler kendi vücut ölçülerini taratarak, ürünün malzemelerinin gerçek örneklerini ellerine alıp hissederek, istedikleri renk, ürün, aksesuar ve malzeme kombinasyonlarını da ürünlerin sanal görüntüleri ile seçebiliyorlar. E.L.S.E. platformu, perakendeciler, tasarımcılar, moda markaları ve üreticiler tarafından tercih edilen inovatif, yüksek etkili ve düşük giderli bir çözüm olarak dikkat çekiyor.

6- Littlesea

Otomatik olarak sayısız adette editoryal, ekonomi, iş dünyası, pazarlama ve müşteri hizmetleri videoları üretmeye yarayan patent süreci devam eden bir teknoloji sunan Littlesea’nin veriden video oluşturan teknolojik altyapısı ile gerçekleştirdiği özel projeler arasında, yeni kurulmuş şirketlerin iş modellerini otomatik olarak videolaştıran Upitch.net ve iş arayan adayların cv’lerini otomatik olarak videolaştıran youresume.nen yer alıyor. Teknoloji sayesinde veriyi görselleştirerek video olarak paylaşma konusunda büyük bir ihtiyaca cevap veren Littlesea her sektör ve sanayi kolunda kullanılabilir.

7- Xnext

İtalyan startup’lar arasında yer alan Xnext ise maddeleri parçalamadan test ve analiz konusundaki dünyanın en gelişmiş cihazı olan ve üretim hattında anında kalite kontrol sağlayan XSpectra’yı geliştirdi. XSpectra müdahalesiz kalite kontrol testlerinde kullanılan röntgen makinelerinde çok bantlı teknolojisiyle büyük yenilikler yaptı. XSpectra teknolojisi gıda üretim hatlarında kirletici partikülleri saptamak için, havalimanı gibi alanlarda güvenlik noktalarında patlayıcı maddeleri saptamak için kullanılıyor. Kalite standartlarının başarının anahtarı olduğu üretim sektöründe tercih edilen XSpectra’yı Bruno Garavelli tanıttı.

Borsa İstanbul Özel Pazar hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bistozelpazar.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Hükümetin Endüstri 4.0 Planı İş Dünyası Tarafından Heyecanla Bekleniyor!

$
0
0

Dünya makina devlerini İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde 3'ncü kez bir araya getiren MAKTEK Avrasya'da Endüstri 4.0 seminerler zinciri tamamlandı. Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan TÜYAP tarafından TİAD ve MİB işbirliği ile düzenlenen MAKTEK Avrasya'nın mottosu“endüstri 4.0” oldu.

Avrasya'nın en büyük buluşması MAKTEK 2016'da gerçekleştirilen seminerlerde nitelikli iş gücü ve verimlilik masaya yatırıldı. Konuşmacılar gün boyunca süren seminerlerde makinaların yaygınlaşmasına rağmen, nitelikli istihdam ihtiyacının artacağı mesajını verdi.

 Türkiye’de kendi fuar merkezine sahip tek özel sektör fuarcılık kuruluşu olan TÜYAP tarafından TİAD ve MİB işbirliği ile düzenlenen MAKTEK Avrasya'nın “Takım Tezgahları ve Üretimde Endüstri 4.0” semineri büyük ilgi gördü.

Seminerde konuşan SES 3000 CNC Takım Tezgahları ve CAD/CAM Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Dr. Mühendis Erdal Gamsız Türkiye sanayisi için endüstri 4.0’ın çok büyük bir avantaj olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin 2. ve 3. Sanayi Devrimi’nin arasında olduğunu vurgulayan Gamsız, “Takım tezgahı sektörü olarak biz 4.0 a hazırız. 1990’lı yıllarla Türkiye’de üretimin artması ile Türkiye’de hızlı bir sanayileşme başladı. Günümüzde ise fabrikanızı akıllı telefonunuzla yönetiyorsunuz. Türkiye’de sektör olarak endüstri 4.0’a hazırız” dedi. Esnek üretimle verimliliğin artacağını söyleyen Gamsız, endüstri 4.0 için nitelikli insan gücünün önemine de dikkat çekti. Gamsız, “Türkiye dahil sanayileşmiş ülkeler içindeki fiyatlara yakın ve müşteri taleplerine bağlı hızlı üretim yapmak gerekiyor. Esnek üretim Türkiye sanayisi için büyük şans.” ifadelerini kullandı.

“Makinalar Artık Bizimle Konuşuyor”

DMG Mori İstanbul Makine Tic. adına konuşan Servis Müdürü Barış Eser de makinaların bizlerle konuşmaya başladığını ifade etti. Eser “Bugüne kadar biz makinaya verdiklerimizle yetiniyorduk. Bugün makinanın bizimle konuşmasını sağlıyoruz. Bu endüstri 4.0’ın kesintisiz üretim yaptığı anlamına geliyor.” dedi. Endüstri 4.0 ile makinanın en az servis sorunu çıkardığını ifade eden Eser, böylece daha planlı üretim gerçekleştirildiğini belirtirken “Yani bir parçanız kırılmadan, o parçayı siz çok daha önceden tedarik edip, değiştirilmesini sağlıyorsunuz. Siz makinaya sormadan, makina size her şeyi anlatıyor. Zaten endüstri 4.0’ında hedefi bu.” diye konuştu.

Schunk Intek Bağlama Sistemleri ve Oto Sanayi Ege Bölgesi Satış Sorumlusu Semih Nüman ise endüstri 4.0’ın bilişim ile teknolojiyi bir araya getirmeyi hedeflediği vurguladı. Makinalar arası iletişimin altını çizen Nüman artık endüstri ortamında kullanılan bütün nesnelerin birer sanal kimliği olduğunu anlattı. Nüman ayrıca endüstri 4.0 ile akıllı fabrikaların en önemli hedef olduğunu ifade etti.

15 Ekim günü gerçekleştirilen seminerlerde ise Siemens Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy, Mitsubishi Elektrik İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Can Tolga Bizel konuşma yaptı. Ayrıca Sabancı Üniversitesi’nin düzenleyeceği panelde “Endüstri 4.0 Yol Haritası” aktarıldı.

Hükümetin Endüstri 4.0 Planı İş Dünyası Tarafından Heyecanla Bekleniyor

Avrasya'nın en büyük buluşması MAKTEK 2016'da gerçekleştirilen seminerlerde Türkiye’nin endüstri 4.0 yolunda attığı adımlar tartışıldı. Konuşmacılar özellikle önümüzdeki günlerde hükümetin açıklayacağı “Türkiye’nin Endüstri 4.0 Yol Haritası”nı heyecanla beklediklerine dikkat çekti.

Seminerde konuşan Siemens Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy, Türkiye’de endüstri 4.0’ın Kasım 2015’den itibaren konuşulmaya başladığına dikkat çekti. Önümüzdeki günlerde Türkiye’nin endüstri 4.0 yol haritasının açıklanacağının altını çizen Ersoy, “Türkiye’de böyle bir yol haritası hazırlanırsa Almanya’dan sadece dört buçuk sene geride kalacağız. Bu çok iyi bir süre. Aslında şu an çok güzel bir yerdeyiz. Özellikle çevremizdeki ülkelerden biz daha iyi bir konumdayız” dedi.

Türkiye’nin endüstri 4.0’ı konuşuyor olmasının çok önemli olduğunu belirten Ersoy, 4.0’ın aslında çok akılcı ve adeta aşık olunabilecek bir sistem olduğunu söyledi. Ersoy, ilk bakıldığında çok mekanik görünmesine rağmen, endüstri 4.0’ın insani ve daha gezegen sever olduğunun altını çizdi.

Siemens Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy’un ardından konuşan Mitsubishi Elektrik İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Can Tolga Bizel ise hayatımızdaki değişimlerle birlikte endüstrinin de değiştiğini, böylece üreticilerden de beklentilerimizin farklılaştığını belirtti. Bizel sözlerini şöyle sürdürdü: ”Internet önce evlerimize, daha sonra arabalarımıza ve şehir hayatımıza girdi. Gelecekte buzdolabınız sizin ne isteyeceğinizi bilecek. Araçlar bize daha spesifik bilgiler verecek”. Akılı telefonlar ile aslında her birimizin endüstri 4.0’a adım attığını söyleyen Bizel, ayrıca ticaretin de farklılaşarak internete kaydığını ifade etti.

Endüstri 4.0 Akademisynlrce de Tartışıldı

MAKTEK 2016 kapsamında endüstri 4.0’ın akademik ve iş dünyası boyutu ise Sabancı Üniversitesi öncülüğünde gerçekleştirilen“Endüstri 4.0 Yol Haritası” başlıklı panelde tartışıldı. Sabancı Üniversitesi’nden Dr. Emre Özlü’nün moderatörlüğünde gerçekleştirilen etkinlikte yine aynı üniversiteden Prof Dr. Gündüz Ulusoy, Prof Dr. Erhan Budak, Mitsubishi Elektrik İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Can Tolga Bizel, Festo Yönetim Kurulu Başkanı Osman Türüdü, Özel Makine İmalatı Teknik ve Ticari Direktörü Yıldırım Arslan konuşmacı olarak katıldı.

Prof. Dr. Gündüz Ulusoy panelde endüstri 4.0’ın aslında bir devrimden ziyade bir evrim olduğuna dikkat çekerken, Prof. Dr. Erhan Budak endüstri 4.0 ile kültürel değişimin ve günlük hayatımızdaki farklılaşmanın altını çizdi. Özel Makine İmalatı Teknik ve Ticari Direktörü Yıldırım Arslan’da endüstri 4.0’a ayak uyduramayan firmaların rekabet güçlerini kaybedeceklerini anlattı. Festo Yönetim Kurulu Başkanı Osman Türüdü ise endüstri 4.0’ın daha az hammadde ve daha az enerji tüketmeyi sağladığını ifade etti.

MAKTEK 2016 Fuarı boyunca dört gün süren seminerlerde konuşmacılar toplam 30 uzman isim, Endüstri 4.0 konusunda 1.200 dakika görüşlerini paylaştı.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Anadolu Üreten Kadın Çiftçiler İle Daha da Büyüyor!

$
0
0

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın başlattığı ve Şekerbank'ın desteği ile yürütülen "Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı"nın 2016 yılı kazananları belli oldu. Kadın çiftçiler ödüllerini, Dünya Kadın Çiftçiler Günü'ne özel İzmir Ödemiş'te düzenlenen törende Başbakan Binali Yıldırım’dan aldı. Törende milli tarım projesi kapsamında yerli üretimi desteklemeye yönelik çok önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Yıldırım,kadın girişimcilere sağladıkları destekten ötürü Şekerbank Genel Müdürü Servet Taze'ye teşekkür plaketi verdi.

"Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı" kapsamında 9 ilden 12 projenin finale kaldığı programın 2016 birincisi Adana'dan "Lavanta Kokulu Kelebekler" projesi ile Yeliz Tok oldu. Şekerbank, Adana, Adıyaman, Artvin, Bolu, Iğdır, Kırşehir, Sinop, Tekirdağ ve Yalova illerinden 12 projeye toplamda 150 bin TL destek sağladı.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın başlattığı ve Şekerbank desteği ile yürütülen "Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı" kapsamında 2016'nın en iyi projeleri ödüllendirildi. Adana, Adıyaman, Artvin, Bolu, Iğdır, Kırşehir, Sinop, Tekirdağ ve Yalova olmak üzere 9 farklı ilden 424 kadın çiftçinin projelerinin değerlendirildiği program kapsamında, her ilin dereceye giren birincileri, Başbakan Binali Yıldırım'ın katıldığı Dünya Kadın Çiftçiler Günü'ne özel İzmir'de düzenlenen ödül töreninde bir araya geldiler.

Toplam 424 proje arasından, programa Adana'nın Narlıca Mahallesi'nden katılan Yeliz Tok'un "Lavanta Kokulu Kelebekler" projesi Türkiye birincisi seçildi. Türkiye ikincilik ödülü ise Iğdır'dan "Tarımın Açan Renkleri" projesiyle 20 yaşındaki Sevtap Nur Eroğlu'nun oldu. "Yalova'da Akla Gelince Manda, Güney Köy'de Anında" projesiyle programa Yalova'dan katılan Müyesser Martı ise Türkiye üçüncüsü oldu. Jüri özel ödülü kapsamında değerlendirilen 3 projeden biri olan ve programa Adıyaman'dan katılan "Limonlu Zahterella" projesi ile Ayşe Nur Işık, ödülün sahibi oldu.

Şekerbank, program kapsamında seçilen Türkiye birincisi projeye 40 bin TL, ikinci projeye 30 bin TL, üçüncü projeye ise de 25 bin TL destek sağladı. Banka, Jüri Özel Ödülü kapsamındaki projeye ise 20 bin TL destek sunarken, dereceye giremeyen kadınlara da altın hediye etti.

Kadınlara 70 Saat Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi

Şekerbank'ın 'Aile Çiftçiliği Bankacılığı" kapsamında kırsal kalkınmayı destekleyerek köyden kente göçü önlemek amacıyla dâhil olduğu program kapsamında, 2016 yılında programa katılan 9 farklı ilden kadın çiftçilere KOSGEB ve İŞKUR iş birliği ile istihdama yönelik, sertifikalı, 10 gün süreli (70 saat) uygulamalı girişimcilik eğitimi de verildi.

Tarımın değişik alanlarında faaliyet gösteren, yenilikçi, yaratıcı, kaynakları etkin-verimli ve sürdürülebilir kullanan, bulunduğu çevreye öncülük eden, rol model olabilecek kadın çiftçiler, girişimcilik fikirlerini, özel danışmanlar aracılığıyla projelendirdi.

Eğitimlerin ardından söz konusu 9 ilde düzenlenen törenler ile sertifikalarını alan kadın çiftçilerin girişimcilik fikri ile geliştirdiği projeler; proje pazarlarında halkın, kalkınma ajansları ile kamu ve özel sektörden tüm kurumların beğenisine sunuldu.

Birincilik Adana'dan "Lavanta Kokulu Kelebekler" Projesinin

Adana'nın Seyhan ilçesinden "Lavanta Kokulu Kelebekler" projesi ile programa katılan Yeliz Tok, evli ve iki çocuk annesi. Liseyi bitirdikten sonra eğitimine devam edemeyen Tok, lavanta bitkisi yetiştirmeye yönelik projesiyle 9 ilin birincileri arasından en yüksek puanı alarak Türkiye birincisi oldu. Projesi, lavantanın farklı kullanım alanları için üretimi ve tarımda kadın istihdamının artırılmasını konu alıyor.

Yeliz Tok; "Kayınpederimin 90 dekar arazisi olmasına rağmen, düşük ücretle kiraya veriyordu. Bu durum beni ziyadesiyle üzüyordu. Evde boş oturmak yerine, arazilerde hem alternatif ürün yetiştirip, hem de yeteneklerimi kullanarak katma değeri yüksek ürünlere dönüştürebileceğimi düşündüm. Sabırla bekleyip emeğinin karşılığını alan kişiler, zoru başarabilir. Ben de zoru başarmayı seven biri olarak projemle Adana'da ilk lavanta yetiştiriciliğini yapmak istiyorum" dedi.

"Tarımın Açan Çiçekleri" Iğdır'a ikincilik kazandırdı

Iğdır'ın Akyumak Köyü'nden "Tarımın Açan Renkleri" projesiyle katılan Sevtap Nur Eroğlu, Türkiye ikincisi oldu. Örtü altı yetiştiricilik tekniği ile iç mekân süs bitkisi yetiştirmeyi amaçlayan Eroğlu, 20 yaşında. İlkokulu köyde okuyan Eroğlu, ortaokul ve liseyi Iğdır'da tamamlamış. Çiftçiliğe ilgisi olan, Iğdır Üniversitesi Peyzaj ve Süs Bitkileri Bölümü mezunu Sevtap Nur Eroğlu; "Hayatım boyunca gerçekleştirmek istediğim hayalime bu program açılış kapısı oldu. Üniversite eğitimini de bu konuda almış biri olarak projemi bilinçli ve en iyi şekilde hayata geçireceğime inanıyorum" yorumunu yaptı.

Hayvanlara Sevgisi Proje Ürettirdi

"Tarımda Kadın Girişimciliğinin Güçlendirilmesi Programı" kapsamında yarışmaya Yalova'dan katılan Müyesser Martı, 'Yalova'da Akla Gelince Manda, Güney Köy'de Anında' projesi ile Türkiye üçüncüsü oldu. Gemlik doğumlu Müyesser Martı, 2 çocuk annesi.ve ev hanımı. Eşine işlerinde destek olan ve tarım ile hayvancılık alanında severek çalışan Martı, projesiyle Yalova'da manda yetiştirmek istiyor. Çıkış noktasının Yalova'da manda sütü, kaymağı, yoğurdu ve yağının olmaması olarak açıklayan Martı, "Eşim tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor ben de hayvanları seviyorum. Köye 7 adet manda alıp yarı açık sistem manda ahırı kurmak istiyorum. Sonrasında da burayı modernleştirerek bölgenin manda ürünleri ihtiyacını karşılamak istiyorum" dedi.

Jüri Özel Ödülü "Limonlu Zahterella" Projesiyle Adıyaman'a Gitti

Bölgede daha önce yapılmayan dağlarda bolca bulunan kekiğin üretimi yaparak, halk arasında yaygın olmayan kekik turşusu üretmeyi hedefleyen 1990 doğumlu Ayşe Nur Işık jüri özel ödülünün sahibi oldu. "Projemi hayata geçirdiğimde ailemle birlikte çalışacağım" diyen Işık projesine ilişkin şu bilgileri verdi: "Kekik bitkisi yaygın olarak birçok alanda tüketiliyor fakat kekik turşusu halk arasında pek bilinmiyor. Yaşadığım yerde bol miktarda bulunan kekiği hem doğadan toplayacağım hem de ailemle birlikte yetiştiriciliğini yapacağım. Ürettiğimiz ürünleri de turistik otel, restoranlara satacağım ayrıca ürünlerimi internet üzerinden satışa sunmayı hedefliyorum" dedi.

Girişim Haber olarak bizde kadın girişimcilerimizi tebrik ediyor, ekonomiye değer katma yolunda attıkları tüm hamlelerinde başarılar diliyoruz.

Haberimizi kadın okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Ev Tekstili Sektörü "Home&Tex Fuarı" İle Bir Araya Geliyor!

$
0
0

Ev tekstili ile dekorasyonuna ait tüm ürünlerin bir arada sergilendiği Home&Tex Fuarı, 26-29 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

Ev tekstili ve dekorasyon sektörünün ihracatını artırmak amacıyla bu yıl 4’üncüsü gerçekleştirilecek Home&Tex‘Ev Tekstili ve Dekorasyon Fuarı’26-29 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek. CNR Holding Kuruluşlarındanİstanbul Fuarcılık A.Ş. tarafından Türkiye Ev Tekstili Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TETSİAD) iş birliğinde gerçekleştirilecek ev tekstili ve dekorasyonuna ait her türlü ürünün yer aldığı fuar, 600 markanın katılımı ile organize edilecek. CNR EXPO Yeşilköy’de 40 bin metrekare alanda gerçekleştirilecek Home&Tex Fuarı, Almanya, Fransa, İtalya, Kuzey Afrika, Türki Cumhuriyetler, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinin de içinde bulunduğu 96 ülkeden gelecek alıcıları ağırlayacak. Fuarda ev tekstili ve dekorasyon sektöründe söz sahibi ülkelerden gelecek profesyonel ziyaretçilere, ev tekstili ve dekorasyon dünyasındaki son gelişmeler ve trendler tanıtılacak.

Fuar İç Piyasayı Hareketlendirecek

Home&Tex Fuarı’nın Rusya ile iyileşen ikili ilişkiler sonrası düzenlenecek ilk ev tekstil fuarı olduğuna dikkat çeken TETSİAD Başkanı Ali Sami Aydın, şöyle konuştu: “Home&Tex’e Rusya’dan 1.000’in üzerinde profesyonel ziyaretçi gelecek. Fuar, sektörün ihracat pazarlarını genişletmesine katkı sağlamasının yanında, iç piyasanın hareketlenmesini de sağlayacak.”

Yoğun İlgi Bekleniyor

Perdeden döşemelik kumaşa, uyku ve yatak odası ürünlerinden dekorasyon ürünlerine, duvar kaplamalarından yer kaplamalarına kadar ev tekstili ile dekorasyonuna ait tüm ürünlerin bir arada sergilendiğini Home&Tex Fuarı’na binlerce yerli ve yabancı profesyonel ziyaretçi bekleniyor.

Home&Tex Fuarı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.cnrhometex.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi ev tekstili ve dekorasyon sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TAİDER 4. Aile İşletmeleri Zirvesi’ni İstanbul’da Düzenliyor

$
0
0

Ülkemizdeki aile şirketlerinin kurumsallaşmasını ve kârlı sürdürülebilir büyümesini destekleyerek, ülkemiz ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, 4. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’ni “Aile Şirketlerinde Yenilikçi Olma, Zorlukları Aşma, İlham Verme” temasıyla 21-22 Ekim tarihlerinde InterContinental Otel İstanbul’da gerçekleştiriyor.

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, toplantılarında aile şirketlerindeki ihtiyaçların saptanması, değerler yönetimi, güven ilişkisinin korunması, ailede uyuşmazlıkların etkin yönetimi, kurumsallaşma, nesiller arası devir planlaması, ailede ve işte doğru iletişim gibi aile şirketleri açısından önem taşıyan konuları gündeme taşıyor. 4. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’ne aile şirketleri sahiplerinin, gelecek nesil üyelerinin, konusunda uzman akademisyenlerin, danışmanların ve üst düzey yöneticilerin katılımı bekleniyor.

TAİDER Yönetim Kurulu Başkanı Sumer Tömek Bayındır, “TAİDER aile şirketlerinin ihtiyaçlarından esinlenerek kuruldu ve kurulduğu günden bugüne dek aile şirketlerinin nesiller boyu sürdürülebilirliği için yaptığı çalışmalar iş dünyasında büyük etki ve ilgi yarattı. Gelenekselleştirdiğimiz Ulusal Aile İşletmeleri Zirvelerimizin dördüncüsünde yine değerli konuşmacıların katkıda bulunacağı oturumlarla bilginin yayılmasını teşvik edeceğiz. TAİDER 4. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’nde aile şirketlerinde kurumsallaşma ve profesyonel yöneticiler ile ilişkiler, girişimcilik ve yenilikçilik, liderlik,  aile ofisi konulu oturumlara yer vereceğiz. “Farklı Nesiller Farkı Sesler” konulu panelde dört önemli aile şirketimizin iş başındaki nesilleri ile gelecek nesilleri sürdürülebilir olmaya giden yolu birlikte keşfe çıkacaklar. Şölen, Alkoçlar, Aktaş Holding, Shoe-City, Volkan İtfaiye, Kilsan, Helvacızade-Zade Vital, İnci Holding, Sekizgen, Tila Kompozit ve Canpa Holding aile şirketlerinin üyelerinin konuşmacı olarak yer alacağı TAİDER 4. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi’ne tüm aile şirketleri temsilcilerinin ve gelecek nesillerinin katılımlarını bekliyoruz.” dedi.

Aile şirketlerine  özgü bilgi ve deneyimlerin paylaşılacağı, değerli konuşmacı konukların yer alacağı zirvemizin birinci günü tüm aile üyelerine açık olacaktır. Gelecek nesillere özel oturumlar ise ayrı olarak ikinci gün saat 11:00’dan sonra gerçekleşecektir.

4. Ulusal Aile İşletmeleri Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.taider.org.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi aile şirketlerinde yöneticilik yapan okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

ETİD'den E-ticaret Girişimcilerine 5 Altın Öneri

$
0
0

Ülkemizde 30 milyar TL hacme yaklaşan e-ticaret sektörü, her geçen yıl birçok yeni oyuncuya ev sahipliği yapsa da, bu girişimlerin çok küçük bir kısmı başarılı oluyor. Günlük satışı 1-2 siparişten fazla olan e-ticaret sitelerinin henüz bin rakamına ulaşmadığını söyleyen ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, şirketini büyütmek isteyen girişimciler için önemli ipuçları verdi.

E-ticaret, Türkiye’deki toplam perakendenin yüzde 2’sinin üzerinde bir hacme sahip. Gelişmiş ülkelerde bu oranın, Türkiye’dekinin 4-5 katı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, sektörün birçok yeni oyuncuya ve büyümeye açık olduğu görülüyor. Ancak günümüzde birçok kişi e-ticaret girişiminde bulunsa da, küçük bir kısmı başarılı oluyor.

Sektörün yüzde 90’ından fazla cirosuna sahip, Türkiye’nin önde gelen e-ticaret sitelerinden oluşan 40’ı aşkın üyesi bulunan ETİD’in (Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, e-ticaret sektöründe olan girişimcilerin, şirketlerini büyütmeleri için gerekli olan ipuçlarını paylaştı.

E-ticaret Girişimcilerine 5 Altın Öneri

1- Ekip

Ne iş yaparsanız yapın, o işi yapanın aslında bir ekip olduğunu unutmayın. Mükemmel bir ekip hedefi ile olanakların size sağladığı en iyi çalışanlara sahip olun. Bunlara ek olarak, ekibin liderini seçerken iki kat fazla düşünün. E-ticaret çok dinamik bir alan ve bu alanda başarıya ulaşmak için analitik, kendini sürekli geliştiren ve diğer tüm yöneticilik vasıflarına sahip bir e-ticaret yöneticisine sahip değilseniz, başarılı olma şansınız çok düşecektir.

2- İş planı ve operasyonel süreçleri atlamayın

E-ticaret çok hızlı gelişen bir alan ve aynı zamanda da, çok hızlı aksiyon gerektiren bir yönetim gerektiriyor. Bu nedenle, ilk siparişinizi almadan çok iyi bir iş planı yapmak şart. Bu iş planı en az üç yıllık hedeflerinize giden yolları tanımlamıyorsa, başarınız bir tesadüf olacaktır. Bu süreç, bütün iş yapış şeklinizi, markanızı, müşteriye kattığınız değerleri, pazarlama sürecinizi, operasyonel etkinliklerinizi gibi bütün detayları tanımlamalıdır. İşe başladıktan sonra başınızın ağrımasını istemiyorsanız bu süreçler ve prosedürlerin tamamı hazır olmalı. Eğer bunu yapabilecek yetkinlikte değilseniz, işe koyulmadan danışmanlıklar alın.

3- Omnichannel ile her alanda kaliteyi yakalayın

Eğer halihazırda mağazalarınız varsa, mağazalarınızla web sitenizi bütünleştirirken doğru adımları atmanız, size çok önemli avantajlar sağlayacaktır. E-ticaret mağazanızı açarak yeni bir mağaza değil, yepyeni bir kanal yaratıyorsunuz. Bu nedenle, konuyu geniş düşünmek gerekiyor. Omnichannel ile sadece mağazadan iade veya teslimat düşünmekle kendinizi sınırlandırmayın. Omnichannel ile her iki kanala daha fazla trafik yaratmayı ve daha fazla değer katmayı hedeflemelisiniz.

4- Emek harcayın

E-ticaretin en güzel yanlarından bir tanesi, ne kadar emek verilirse, o kadar başarıya ulaşmanın mümkün olmasıdır. Bunu kendiniz için bir avantaj haline getirin. Çünkü, halihazırda rakipleriniz bunu yapıyor veya kısa zamanda bunu yapan bir rakiple karşılaşacaksınız. Ne satıyorsanız onu çok iyi anlatın, avantajlı olduğunuz ürünleri çok iyi pazarlayın ve giderlerinizi hep çok sıkı kontrol edin. Maliyet avantajlarınızı fiyatlarınıza yansıtarak çok önemli hacimler yakalayabilirsiniz.

5- Kendinizi geliştirin

Bu işe soyunduysanız, kendinizi büyük bir denizdeki küçük bir sandalda bulacaksınız. Eğer kendinizi sürekli geliştirip deneyimlerinizden iyi dersler çıkartır ve doğru analizler yaparsanız, altınızdaki sandal koca bir transatlantiğe dönüşecek ve siz, dalgalarla boğuşmak yerine onlarla dans edeceksiniz.

Haberimizi e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren girişimcilerimiz başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Toplam 150 Bin TL Ödüllü Kimya Ar-Ge Proje Pazarı’na Başvurular Başladı!

$
0
0

Kimya sektörüne artı değer katacak inovatif fikirler ve projeler “Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı” ile desteklenmeye devam ediyor. Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden kimyanın ihracatını sürdürülebilir kılmak amacıyla düzenlenen Kimya Ar-Ge Proje Pazarı etkinliği bu yıl altıncı kez gerçekleştirilecek. Alanında uzman isimlerin yer aldığı jüri tarafından değerlendirilen projeler arasından seçilenler 19 Kasım 2016 tarihinde İstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde yapılacak etkinlikte ödüllendirilecek.

Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) koordinatörlüğünde İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) ile Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (AKMİB) ortaklığında düzenlenen “6. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı”; üniversiteler, araştırma kurumları, sanayiciler, girişimciler ve ilgili kamu kurumlarını bir araya getirecek.

Kimya sektöründe üniversite-sanayi işbirliğinin başarılı örneklerinden biri haline gelen Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı’na başvurular, 31 Ekim’de sona erecek.

Yarışma Kategorileri

  • İlaç ve Eczacılık Ürünleri, Boyalar ve Yapıştırıcılar,
  • Plastik ve Kauçuk,
  • Kozmetik,
  • Sabun ve Temizlik Ürünleri
  • Temel Kimyasallar

olmak üzere 5 farklı kategoride projelerin değerlendirileceği“6. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı”nda ürüne dönüştürülebilir projeler yarışacak.

Başvuru yapan projeler arasından ilk 30’a giren proje sahipleri, 19 Kasım 2016 tarihindeİstanbul Dış Ticaret Kompleksi’nde Ödül Kurulu Üyelerine projelerini detaylı olarak anlatacakları sunumlar yapacak. Sunumların ardından düzenlenecek törende dereceye giren projelere ödülleri takdim edilecek. Yarışmanın 5 farklı kategorisinde birincilere 15 bin TL, ikincilere 10 bin TL ve üçüncülere 5 bin TL olmak üzere toplamda 150 bin TLödül verilecek.

Ar-Ge Proje Pazarı Yürütme Kurulu Başkanı Necmi Sadıkoğlu;“Kimya ihracatında katma değerin artırılması, inovasyon kültürünün yaygınlaştırılması ve üniversite-sanayi işbirliğinin gelişmesi adına bu yıl altıncı kez Ar-Ge Proje Pazarı’nı gerçekleştiriyoruz. Kimya sektörünün hammadde ve ara mal ithalatının azaltılmasında Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarının önemi yadsınamaz. Plastik, kozmetik, boya, ilaç ve eczacılık ürünleri, medikal gibi katma değeri yüksek ürün grupları ile ekonominin lokomotifi konumundaki sektörümüz Ar-Ge ve inovasyon yatırımları ile ihracatını artırmayı hedefliyor. Sektördeki yeni fikirleri ve projeleri destekleyen Kimya Ar-Ge Proje Pazarı, altıncı yılında da girişimcileri-sanayicilerle buluşturma misyonunu üstleniyor” dedi.

“6. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı” hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.kimyaargeprojepazari.com web adresini ziyaret edilebilirsiniz.

Haberimizi kimyevi maddeler ve mamulleri sektöründe faaliyet gösteren okurlarımız başta olmak üzere tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Rekabetçi Sektörler Programında Yeni Dönem Başladı!

$
0
0

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, imalat sanayisine verecekleri desteklerde, ithal ikamesi yapabilecek ürünler üreten ve ülkenin cari açığının düşürülmesine katkı sağlayacak proje başvuruları beklediklerini kaydetti.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, "Yeter ki doğru kurgulanmış, iyi hazırlanmış projelerle bize başvurulsun. Biz kamunun tüm imkanlarını bu projeleri desteklemek için seferber etmeye hazırız. Bu amaçla birçok farklı kurum farklı programlar uyguluyor. Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA), bu tür programlarımızdan birisidir." dedi.

Özlü, Rekabetçi Sektörler Programı Yeni Dönem Tanıtım Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, programın, büyük altyapı yatırımlarından Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına, KOBİ'lerin finansmana erişim olanaklarından kümelenme ve kapasite geliştirmeye kadar birçok alanda büyük ölçekli projelere mali destek sağladığını ifade etti.

AB-Türkiye ilişkilerinin önemli boyutlarından birisini de "mali iş birliği" alanının oluşturduğunu vurgulayan Özlü, AB ile ilişkiler kapsamında COSME, Ufuk 2020 ve Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA) gibi önemli programları sürdürdüklerini kaydetti.

Rekabetçi Sektörler Programı'nın birinci döneminde bölge ve sektör ihtiyaçları doğrultusunda proje seçimleri yapıldığını, KOBİ ve girişimcilerin ortak faydalarına yönelik kullanım tesisleri, lisanslı depolar, laboratuvarlar ve Ar-Ge merkezleri gibi yatırım projelerinin hayata geçtiğini anlatan Özlü, katma değeri yüksek turizm altyapısı ve tanıtım faaliyetleri ile finansal kaynak sağlayan araçların ön plana çıktığını vurguladı.

"Programın İkinci Döneminden 81 İl de Yararlanabilecek"

Faruk Özlü, programın birinci döneminde hayata geçirilen projelere değinirken, Ankara'nın doğusundaki 43 ilin hemen hepsinde projeler hayata geçirdiklerini bildirdi.

IPA'nın ikinci döneminde şehir kısıtlaması bulunmadığını belirten Özlü, artık 81 ilin tamamının programdan yararlanabileceğini duyurdu. İlk dönemde bakanlığın kurumsal kapasite ve tecrübesinin bu konuda çok iyi bir noktaya geldiğini ifade eden Özlü, "Bu nedenle ikinci dönemde çok daha etkin ve başarılı olacağımıza inanıyorum. Elbette her bölgenin ve şehrin gelişmişlik düzeyleri ve ihtiyaçları farklılık arz ediyor. Proje seçimlerimizde bu kriterleri göz önünde bulunduracağız. Destekleyeceğimiz projeler, bölgede birden fazla sektörün ihtiyacına cevap verebilen, değer zincirlerini buluşturan özellikler taşıyacak." diye konuştu.

Haberin tamamı için:http://www.sanayi.gov.tr/NewsDetails.aspx?newsID=24101&lng=tr

Rekabetçi Sektörler Programı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.rekabetcisektorler.org web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Sanayi Bakanlığı kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Üniversitelerin Patentleri ÜSİMP Patent Fuarı’nda Sanayi ile Buluşuyor!

$
0
0

Türkiye’nin teknoloji transferine öncülük eden 11 üniversitesi tarafından süreci devam ettirilen ÜSİMP Patent Fuarı’nın bu yılki ayağı 8-9 Kasım tarihleri arasında Harbiye Askeri Müzesi’nde gerçekleştirilecek.

Teknoloji Transfer Ofisleri’nin (TTO) teknoloji portföylerini, sektör temsilcilerine ve yatırımcılara tanıtım süreçlerinde destek olmak, sinerji ortamı yaratmak ve üniversite ile yatırımcıların tek bir noktada buluşmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilecek olan patent fuarı, 10 farklı kategoriden 100 başvurusu tamamlanmış, 45 tescillenmiş buluşu sanayiye sergileyecek.

Üniversitelerde üretilen teknolojilere dayanarak, patent başvurusu yapılmış veya tescil alınmış patentlerin sergileneceği ÜSİMP Patent Fuarı'nda buluşlar, potansiyel yerli/yabancı girişimcilere ve sanayicilere tanıtılacak. Araştırmacıları patent başvurusuna teşvik ederken, sanayicilere de yeni yatırım olanakları sunacak.

ÜSİMP Patent Fuarı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.usimppatentfuari.org.tr web adresini ziyaret edebilir, Fuarda sergilenecek tüm buluşlara ise buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

2016 Yılının Sürdürülebilir İş Ödülleri Sahiplerini Buldu!

$
0
0

Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu yıl 3.sü düzenlenen Sürdürülebilir İş Ödülleri, iş dünyasının lider firmalarını bir araya getirdi.

Swisssotel The Bosphorous’da düzenlenen törende gecenin sunuculuğunu Gazeteci Sevinç Satıroğlu yaptı. Satıroğlu, üretimin ve tüketimin hız kazandığı günümüzde, bir yığın atıkla karşı karşıya kaldığımızı söyledi. Törende ayrıca marka değerlerini, kurumsal değerlerini artırmak için çalışan şirketlerin aynı zamanda insanlığa ve geleceğe hizmet ettiği vurgulandı.

Karbon ve Enerji Yönetimi kategorisinde; İklim Değişikliği Eylem Planı ile Garanti Bankası ödül alırken, Sürdürülebilir İletişim kategorisinde “Bu Dünya Bizim” kampanyası ile ÜLKER, İşbirliği kategorisinde ise; İGDAŞ, Doğalgaz Şebekesi ve Deprem Risk Azaltım Sistemi ile ödül aldı.

“Sürdürülebilir İş Ödülleri” atık yönetimi kategorisinde, TOFAŞ, "Sürdürülebilir Atık Yönetimi İçin 5R" uygulaması ile ödül alırken, Çeşitlilik ve dâhil etme kategorisinde İş Yerinde Demokrasi ile Boyner Grup, Tedarik zinciri yönetimi kategorisinde Arıcım projesi ile Altıparmak, Sosyal Etki kategorisinde ise Küçük Şeyler Doğayı Yeniler projesi ile Tetra Pak ödül aldı.

KOBİ ödülü,Atık yönetimi kategorisinde Arıtma Çamurlarından Yenilenebilir Enerji Eldesi ile İNEVA Çevre Teknolojileri'ne, Karbon ve enerji yönetimi kategorisinde ise Yeşil Enerji Teknolojileri Kompleksi ile Hidropar HKTM’ye verildi.

Bugün ve gelecekte dünyanın en zengin ülkesi petrol zengini ülkeler değil, en çok su kaynaklarına sahip olanlardır vurgusu yapılan törende, su yönetiminin önemine dikkat çekilirken Brisa Bridgestoneİzmit Tesislerinde, Çekilen Yeraltı Suyu Miktarının Azaltımı Çalışmaları ile ödül aldı.

Bu yıl ilk kez Startup kategorisine yer verilirken bu kategoride ödülü, Reengen Enerji Teknojileri IoT Platformu aldı.

İş dünyasını ve ekonomi çevresini bir araya getiren gecede, bugünün ihtiyaçlarını, gelecek nesilleri düşünerek karşılayan, geleceğe yön vererek sürdürülebilir iş modellerini hayata geçiren şirketlere ödül verildi. Sürdürülebilir İş Ödülleri’nde kazanan şirketler, her kategoride Türkiye’nin alanında lider isimlerinden oluşan 27 kişilik jüri tarafından yapılan değerlendirilerek belirlendi.

Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından verilen Sürdürülebilir İş Ödülleri’nin amacı, sürdürülebilir iş modellerine geçişi hızlandırmak, önemli etkiler yaratmış kurumların sosyal, ekonomik ve çevresel konulardaki projelerini öne çıkararak, başarılı projeleri geniş kitleler ile paylaşmak ve bu projelerin rol model olmasını sağlayarak değişimi teşvik etmek.

Sürdürülebilir İş Ödülleri hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.surdurulebilirisodulleri.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TİM Başkanı: “Türkiye Trend Peşinde Koşmayacak, Trendlere Yön Verecek”

$
0
0

Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) işbirliğinde tasarım gücüyle katma değerli ihracatı artırmak ve İstanbul’un küresel tasarımın merkezlerinden biri olmasını sağlamak amacıyla düzenlenen Türkiye Tasarım Haftası / Design Week Turkey başladı.

Arçelik, Ford Otosan, Seranit Grup ve Şişecam stratejik ortaklığında Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen etkinlik, endüstriyel tasarım, moda ve görsel iletişim tasarımında uluslararası pek çok ismi de buluşturdu. Son 20 yılın en büyük tasarımcılarından olan Michael Young ve dijital sanatta dünyaca ünlü Daniel Widrig gibi çok sayıda ünlü ismin konuşmacı olacağı beş gün sürecek etkinlikte, Raw, Beirut Design Week, Patrick Rampelotto ve İzler gibi ünlü sergiler de yer alıyor.

Türkiye Tasarım Haftası’nın açılışında inovasyon ve markalaşma alanında Türkiye’nin en büyük organizasyonlarından olan Design Turkey Tasarım Ödülleri de sahiplerini buldu.

Ekonomi Bakanlığı, TİM ve Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu (ETMK) işbirliğiyle bu yıl beşincisi düzenlenen Design Turkey Tasarım Ödülleri’nde toplam 350 endüstriyel tasarımdan 7’si Üstün Tasarım, 36’sı İyi Tasarım, 7’si ise Konsept Tasarım Ödülü almaya hak kazandı.

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğin açılışına Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, Türkiye Tasarım Haftası Komitesi Başkanı Tahsin Öztiryaki, ETMK Başkanı Sertaç Ersayın ile çok sayıda birlik başkanı ve ihracatçı katıldı.

Türkiye Tasarım Haftası’nın açılışında konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin artık tüketim alışkanlıklarını belirleyecek bir güce sahip olduğuna dikkat çekti. Bakan Zeybekci, “Öyle bir coğrafyanın ve ecdadın torunlarıyız ki dünyada bizden daha şanslı bir ülke yok. 1,5 milyarlık nüfusun orta yerinde tüketim alışkanlıklarını biz belirleyebiliriz. Buradaki kastım şu; hangi filmin seyredileceği, hangi dizi kahramanının popüler hale geleceği, onların üzerinden insanların tüketimiyle ilgili nasıl bir noktaya gidebileceğimiz, kılık kıyafetin nasıl olacağı, arabanın hangi marka olacağı, arka fonda tüketim yapılan mağazanın, sepete doldurulan ürünlerin ne olacağı. Onlar o ülkenin bayrağı, başkanlık, kongre binası kaç defa gösterirlerse o kadar destek verilir" dedi. Zeybekci, Türkiye’nin katma değerini artırmak için ihraç ürünlerinde tasarım, dizayn, marka ve patentin farkını ortaya koyması gerektiğini kaydetti.

Türkiye Trend Peşinde Koşmayacak, Trendlere Yön Verecek

TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, tasarım ve endüstrinin birleşmesini sağlamayı ve küresel tasarım ofisleri için İstanbul’u bir hub haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Büyükekşi, “Etkinlik, Türkiye’nin ekonomik ve kültürel geleceği için önemli bir kilometre taşı niteliğinde. Ülke olarak, bundan sonra trendlerin peşinden koşmayacak, trendlere yön vereceğiz. Artık taklit değil, tasarım istiyoruz” dedi.

Türkiye’de endüstriyel tasarım patentinin son 10 yılda 1,5 kat artarak 40 bin 200’e çıktığına dikkat çeken Büyükekşi, “Patent başvurularının yüzde 62’si İstanbul, Bursa ve Ankara’dan geldi. Ama biz tasarım kültürünün ülkemizin her köşesine yayılmasını istiyoruz. Bu kapsamda, Türkiye’de 500 tasarım merkezi açmayı hedefliyoruz, çalışmalarımız devam ediyor” dedi. Etkinlikte evrensel bir uyum peşinde olduklarını da belirten Büyükekşi, “Milli tasarım kavramı çok gerilerde kaldı. Biz evrensel olanla yerel arasındaki uyumdan söz ediyoruz. O uyum ki evrensel olan yanı ile İstanbul’da olduğu kadar Japonya’da, Şikago’da, Kenya’da veya Mekke’de benzer bir heyecanı yaratır. Yerel olan yanı ile tüm coğrafyalarda yaşayan insanlar için tanıdık bir selamdır” dedi.

Tasarımcılara İlham Verici Katkı Çağrısı

Konuşmasında “Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve marka”yı küresel rekabet mahşerinin dört atlısı olarak niteleyen Büyükekşi, “Yıllardan beri bu dört alanda bilinç geliştirici faaliyetler yapıyoruz. Bundan sonra her yıl Türkiye Tasarım Haftası’nı da gerçekleştireceğiz. Tasarım, dünyada katma değer sağlayan en önemli unsurlardan beri. Tüm tasarımcıları medeniyetimize ve ekonomimize ilham verici katkılar yapmaya çağırıyoruz. Kültürümüzün ve medeniyetimizin zengin renklerini, evrensel bir dille dünyaya anlatmaya davet ediyoruz. Bu katkılar olmadan ülkemizin tasarım gücünü özgün bir varoluşla ortaya koyabilmek mümkün değil. Ancak bu şekilde yüksek katma değer yaratarak, küresel arenada rekabet gücü sağlayabiliriz” dedi. Ünlü ressam Francis Bacon’un “Bilgi gücün kaynağıdır” sözlerini hatırlatan Büyükekşi, “Bizim ise en büyük gücümüz bilgiye susamış dinamik gençlerimiz. Bu gençlerimizin tasarım ile tanışması çok çok önemli” dedi. Büyükekşi, ayrıca “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Büyük işler önemli atılımlar ancak birlikte çalışarak elde edilir” sözünü de hatırlatarak etkinlikte emeği geçen tüm katılımcılara teşekkür etti.

Tasarım, Marka ve Patent Garanti Altına Alınacak

Ziya Altunyaldız da “Türkiye’nin 10 küresel markası mutlaka olacak. Bunun inancı ve birlikteliği var. Bunun için Meclis ve Hükümet olarak çalışıyoruz. Çok yakında kanuni düzenleme ile tasarım, marka ve patenti, yani alınteri ve göz nurunu küresel normlarla yasal olarak garanti altına alacağız” diye konuştu.

Design Turkey’de Yedi Tasarımcı Üstün Tasarım Ödülü Aldı

Alanında başarılı 30’u aşkın tasarım otoritesinin yer aldığı uluslararası bir jüri tarafından değerlendirilen Design Turkey Tasarım Ödülleri’nde, Üstün Tasarım Ödülü’ne layık görülen 7 ürün;

  • Ahmet Toplu’nun Karaca için tasarladığı Everest adlı çatal kaşık bıçak takımı,
  • Nihat Duran’ın Arçelik için tasarladığı Selamlique Kapsüllü Türk Kahve Makinası,
  • Onur Onrat’ın Arçelik için tasarladığı SBS Cosmos Flush Handle,
  • Koray Malhan’ın Koleksiyon Mobilya için tasarladığı Oblivion adlı yaşam ve çalışma ünitesi,
  • Giuseppe Manente ve Abramo Mion’un Koleksiyon Mobilya için tasarladığı Calder adlı modüler oturma grubu,
  • Kunter Şekercioğlu’nun Scrikks için tasarladığı Heritage adlı dolmakalem ve roller ball kalem serisi,
  • Eda Yılmaz’ın Şişecam için tasarladığı Kestane Doğal Kaynak Suyu Şişesi

Son 20 Yılın En Büyük Tasarımcılarından Michael Young Konuk

Etkinliğe son 20 yılda tasarım dünyasının önde gelen isimlerinden olan ve Asya’nın en heyecan verici tasarım stüdyosuna sahip Michael Young, Milano’nun önde gelen tasarım ve sanat müzesi Triennale di Milan’ın Direktörü Andrea Cancellato gibi uluslararası isimlerle, Türkiye’den dünyaya açılan ünlü modacılar Dice Kayek markasının yaratıcısı Ayşe-Ece Ege kardeşler, Hüseyin Çağlayan ve Atıl Kutoğlu da konuşmacı olarak katılacak.

Etkinlikte dijital sanat ve tasarım alanında dünyanın öncü isimlerinden biri olan Daniel Widrig’in ürünlerinin de sergilendiği Raw ile birlikte, Beirut Design Week, Patrick Rampelotto ve İzler gibi ünlü sergiler de yer alıyor. Design Turkey Ödülleri ve sergisi, İhracatçı birliklerinin yarışmalarının finalist sergileri, tasarım ofisleri, tasarım okulları ve tasarıma dair daha pek çok öğe ziyaretçilerle buluşuyor.

Türkiye Tasarım Haftası / Design Week Turkey hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.designweekturkey.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Girişimcilerin Yeni Adresi "Yıldız Kuluçka" Açıldı!

$
0
0

Globalleşen dünyada evrensel değerlerle donanmış, kendisini sürekli yenileyen, sorgulayıcı, yaratıcı, girişimci bireyler yetiştirmeyi hedefleyen Yıldız Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknopark bünyesinde yer alan Yıldız Kuluçka ile teknoloji tabanlı yenilikçi iş fikirlerine sahip ve bu fikirleri bir projeye dönüştürebilen girişimcilerin tüm ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedefliyor.

Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminin tüm paydaşlarına ev sahipliği yapacak ve bu alanda Türkiye’nin en büyüğü olma özelliğine sahip Yıldız Kuluçka’nın açılışı, 20 Ekim Perşembe günü Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Açılış etkinliği, birçok fon yöneticilerini, melek yatırım ağlarını, bireysel yatırımcıları, özel sektör temsilcilerini, akademisyenleri, öğrencileri ve 100’den fazla girişimciyi bir araya getirdi.

Yıldız Teknopark içerisinde bulunan Yıldız Kuluçka, Türkiye'nin en kapsamlı kuluçka merkezi olarak girişimcilik ekosistemine yeni bir boyut getirmeyi hedefliyor.

İnovatif fikir sahibi olan girişimcilere iş fikri aşamasından şirketleşmeye, ticarileşmeden yatırım almaya kadar olan süreçte ofis, altyapı, atölye, laboratuvar, eğitim ve mentörlük hizmetlerini sunan bir kuluçka ve hızlandırma programı olan Yıldız Kuluçka’da mevcut durumda 90’dan fazla girişimci yenilikçi iş fikrini hayata geçirmeye çalışıyor. Ulusal ve uluslararası hibe desteklerden faydalanan projelerin yer aldığı Yıldız Kuluçka’da NASA tarafından da kullanılacak olan ve yatırım alan“Dokunma Hissine Sahip Yapay Deri” ve birçok ödül alan“Damar Görüntüleme Spreyi” gibi gurur verici bir çok çalışma bulunuyor. Kuluçkada yer alan girişimcilerin %60’ı medikal, makine imalatı, elektronik, enerji, gıda sanayi ve kimya gibi sektörlerde faaliyet gösteriyor ve yenilikçi bir ürün ya da donanım üretmeyi hedefliyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü’nde 2003 yılında kurulan Yıldız Teknopark, 2014 yılı sonunda faaliyete geçen İkitelli Yerleşkesi ile birlikte 11 binada 125 bin m2’lik Ar-Ge ofislerinde 380’den fazla firmada 6 binden fazla Ar-Ge ve Yazılım personeline ev sahipliği yapıyor. Yıldız Teknopark bünyesinde bulunan kuluçka ofislerinde yeni girişimler faaliyete başlıyor, atölyelerde prototipler hayata geçiriliyor, laboratuvarlarda deneyler yapılıyor ve girişimcilerin ihtiyaç duydukları eğitim, mentörlük ve danışmanlıklar ücretsiz olarak sunuluyor.

Açılışla birlikte girişimcilerin kullanımına sunulan yeni kuluçka alanında iş fikri olup şirket kurma aşamasına gelmemiş girişimciler için ön kuluçka, iş fikirlerini geliştirerek şirket kurma aşamasına gelmiş girişimciler için kuluçka ve başarılı devam eden girişimciler için kuluçka sonrası destekleri sunma imkanı bulunuyor. Ayrıca yakın zamanda KOSGEB tarafından 3,85 milyon $ desteklenmeye hak kazanan, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Hasan Kalyoncu Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi ortaklığında ABD Silikon Vadisi’nde kurulacak olan Uluslararası Kuluçka Merkezi’nin merkez ofisi de bu alanda bulunuyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bahri Şahin konu ile ilgili yaptığı açıklamada, "Yıldız Teknopark bünyesindeki Kuluçka Merkezinin, üniversitemizde ve ülkemizde Ar-Ge ve girişimcilik kültürünün güçlenmesi için önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Bir girişimcinin eğitimden mentörlüğe, ofisten prototip atölyesine, laboratuvardan sosyal alanlara ve yatırımcılara kadar ihtiyaç duyabileceği tüm paydaşları Yıldız Teknopark Girişimcilik Ekosistemi’nde bir araya getirdik. Yıldız Kuluçka’da bulunan firmaların hemen hepsi akademisyen, yeni mezunlar ve öğrencilerden oluşuyor. Kurulduğu günden bu yana 150’den fazla girişime destek olan Yıldız Kuluçka’da yeni ofis alanlarımızla birlikte aynı anda 250’den fazla teknolojik girişimin hayallerini gerçeğe dönüştürmelerine destek olmayı hedefliyoruz.

Tüm girişimcilere açık olan Yıldız Kuluçka’da faaliyet gösteren inovatif girişimciler, Türkiye’nin dünyada çığır açacak projelerine imza atacak“ dedi.

Yıldız Kuluçka hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.yildizkulucka.com web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TOBB: Eylül Ayında Kurulan Şirket Azaldı Kapanan Şirket Sayısı Arttı!

$
0
0

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), eylül ayına ilişkin kurulan-kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Kurulan şirket sayısı, eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29,03 azalarak 3 bin 704 oldu. Kapanan şirket sayısı ise bu dönemde yüzde 21,99 artarak 832'ye çıktı.

Kurulan şirket sayısı, eylülde geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29,03 azalarak, 5 bin 219'dan 3 bin 704'e geriledi. Kapanan şirket sayısı ise aynı dönemde yüzde 21,99 artarak, 682'den 832'ye yükseldi.

Buna göre, eylülde kurulan şirket sayısı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 29,03 azalarak, 3 bin 704 oldu. Geçen yıl aynı dönemde 5 bin 219 şirket kurulmuştu. Kapanan şirket sayısı ise yüzde 21,99 artarak 682'den 832'ye çıktı.

Bir önceki aya göre kurulan şirket sayısında %17,15 oranında, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısında %18,13 oranında, kurulan kooperatif sayısında %33,87 oranlarında azalış oldu. ​

Bir önceki aya göre kapanan şirket sayısında ise %40,30 oranında artış, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında %14,22 oranında azalış, kapanan kooperatif sayısında %26,04 oranında azalış oldu. 

Aylık bazda ise kurulan şirket sayısı yüzde 17,15 azalırken, kapanan şirket sayısı da yüzde 40,3 arttı.

Bu yılın ocak-eylül döneminde kurulan şirket sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,89 azalarak, 49 bin 994'den 48 bin 51'e geriledi. Aynı dönemde kapanan şirket sayısı ise yüzde 18,69 azalışla 8 bin 915'ten 7 bin 249'a düştü.

Derleme haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

TİSK 2016 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri İçin Geri Sayım Başladı!

$
0
0

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun (TİSK) geleneksel olarak sürdürdüğü "Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri" 2016 yarışmasında başvurular 28 Ekim 2016’da sona eriyor. Yarışmanın amacı, kurumsal sosyal sorumluluk (KSS) alanında farkındalığı artırmak ve şirketleri teşvik etmek.

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TİSK Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nde 7 ayrı kategoride 14 şirkete ödül verilecek. Her kategoride büyük ölçekli ve KOBİ olmak üzere 2’şer şirket ödül sahibi olacak.

TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Yağız Eyüboğlu, TİSK’in bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceği KSS Ödülleri’yle bu alandaki çalışmaların yaygınlaşmasına destek olmak istediklerini söyledi. Kurumsal Sosyal Sorumluluk çalışmalarının toplumsal fayda yanında gerek çalışan, gerek müşteri memnuniyetini artırıcı bir etkisi olduğunu ifade eden Eyüboğlu, 21. yüzyılda kurumsal itibarın geçmiş yüzyılda olduğu gibi karlılık, cirobüyüklüğü, vergi ve istihdamla özdeş olmadığına vurgu yaparak “Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 60 ülkede 30 bin kişiyle yapılanaraştırmaya göre çalışanların yüzde 67'si kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde yer alan şirketlerde çalışmak istiyor. Tüketicilerin yüzde 55'i kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde aktif olan şirketlerin ürünleri için daha fazla bedel ödemeye hazır. Yine tüketicilerin yüzde 52'si satın aldıkları ürünün çevreye etkisine de dikkat ediyor. Artık ticari faaliyetin verimlilik ve başarısında kurumsal sosyal sorumluluk çalışmaları bileşenler arasında bulunuyor” dedi.

Eyüboğlu,her ödül kategorisinde hem KOBİ, hem büyük ölçekli şirketiderecelendirmeye tabi tutup iki birinci seçerek Türkiye’de olabildiğince çok şirketi kurumsal sosyal sorumluluk konusunda çalışmaya yönlendirmek istediklerini belirterek Türkiye’deki tüm şirketleri projeleriyle yarışmada yer almaya davet etti.

Toplumsal sorunlara çözüm sağlayan projeler için Büyük Ödül ile Küresel İşbaşında EğitimTürkiye Ağı (GAN TÜRKİYE) Özel Ödülü verilecek olan TİSK Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nde; kapsayıcılık, etkililik, iyi uygulama, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik dallarında da biri KOBİ, diğeri büyük şirket olmak üzere 2'şer şirket ödül alacak.

7 Kategoride 14 Ödül Verilecek

TİSK KSS yarışması kapsamında; Büyük Ödül ve GAN Türkiye Özel Ödülü dahil, her kategoride biri büyük ölçekli, diğeri KOBİ olmak üzere 2'şer şirket olmak üzere toplam 14 şirkete ödül verilecek. TİSK'in KSS yarışması Büyük Ödülü, değerlendirmede en yüksek puanı alan bir KOBİ ve bir büyük şirkete verilecek. Bu kategoride, bir toplumsal soruna yönelik yenilikçi çözüm içeren etkili bir projenin farklı paydaşları ile işbirliği içinde iyi bir uygulama ile yaygınlaşarak sürdürülmesi sürecini gerçekleştiren projeler ödüllendirilecek.

Unutmayın, "Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri" 2016 yarışmasının son başvuru tarihi 28 Ekim 2016.

"Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri" hakkında daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Boğaziçi Zirvesine Körfez Ülkelerinin Büyük Elçilerinden Tam Destek!

$
0
0

29 Kasım- 1 Aralık tarihlerinde Cumhurbaşkanlığı yüksek himayesinde düzenlenecek olan“Boğaziçi Zirvesi”nin öncesinde Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) ile Körfez Ülkelerinin büyükelçileri gelenekselleşen toplantılarında bir araya geldiler.

İstanbul Four Seasons Bosphorus Hotel’de düzenlenecek olan 7. Boğaziçi Zirvesi öncesinde Körfez ülkelerinin büyükelçileri ile bir araya gelen Uluslararası İş Birliği Platformu (UİP) Kurucusu Cengiz Özgencil; “Her yıl yaptığımız gibi zirveden bir ay önce Körfez ülkelerinin büyükelçileri ile bir araya geldik. Gelenekselleşen bu toplantıda amacımız zirvede yapacağımız etkinliklerle ilgili hem büyükelçileri bilgilendirmek hem de onlardan gelecek talepler doğrultusunda zirveyi daha verimli hale getirebilmek. Zirveye katılacak olan Körfez ülkelerinden; Birleşik Arap Emirlikleri, Umman, Katar, Lübnan, Ürdün, Filistin, Sudan, Tunus başta olmak üzere 12 ülkenin büyükelçisi ile bir araya geldik. Amacımız Körfez ülkeleri ile işbirliğini artırmak” dedi.

Özgencil zirveyi kendi ülkelerine yapmak için bizi davet eden ülkeler olduğunu söyledi, önümüzdeki yıllar için bu tekliflerin değerlendirilebileceğini ifade etti. Konuşmasına devam eden Özgencil bu yıl gerçekleşecek paneller hakkında bilgi verdi: “Bütün panellerimize önem veriyoruz ama bu yıl ön plana çıkmasını beklediğimiz panellerimiz arasında ‘Gelecek Vizyonu’, ‘Gelişmekte Olan Ülkelere Batı’nın Yaklaşımı’, ‘Yeni İpek Yolu’, sürdürülebilir kalkınma hedefleri, altyapı yatırımları, İslami finans, akıllı şehirler, genç girişimciler, kadının ekonomideki yeri, spor endüstrisinin ekonomiye katkısı, enerji panelleri ve sanatın ekonomiye katkısı sayılabilir. İş dünyamızın bu zirvede kesinlikle yer alması gerektiğini düşünüyorum. Zirvemize devlet başkanları, bakanlar ve önemli iş insanları katılacak. Zirvede, katılacak iş insanlarımıza B2B görüşmeler aracılığıyla daha etkin bir iletişim sağlayacağız. Bu zirve ile ülkemize ve bölgemizdeki ülkelere geçmiş 6 yılda olduğu gibi bu yıl da  katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”

Fatah Naciri:"Ortadoğu İçinde Bulunduğu Durumdan Türkiye Olmadan Asla Çıkamaz"

Türkiye’nin bölgedeki önemine vurgu yapan Arap Ligi Türkiye Temsilcisi Mohammed Fatah Naciri“Türkiye'nin istikrarı ve güvenliği bölgenin istikrarı ve güvenliği demektir. Ortadoğu içinde bulunduğu durumdan Türkiye olmadan asla çıkamaz. Körfez ülkeleri Arap dünyasının içinde stratejik ve jeopolitik olarak çok önemlidir. 13 Ekim’de Riyad'ta gerçekleştiren dışişleri bakanları toplantısında tartışılan Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında oluşturulacak serbest ticaret bölgesi çok büyük önem taşımaktadır” dedi. Arap Baharı sonrası ilişkilerin toparlanma ve yeniden inşa sürecinde UİP’in etkin rol aldığına değinen Naciri “Arap Baharı sonrası yavaşlayan ilişkilerin toparlanması ve inşası adına Uluslararası İşbirliği Platformu’nun devamlılığı büyük bir rol oynadı” dedi. Ayrıca “Yedi senedir üst düzey birçok kişinin katıldığı Boğaziçi Zirvesi niş bir oluşumdur ve burada insanlar fikirlerini hür bir şekilde ifade edebiliyorlar” dedi.

Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa: “Bu Zirve Hepimiz Adına Bir Şanstır”

Zirve’nin Türkiye’de gerçekleştiriliyor olmasına değinen Filistin Büyükelçisi Dr. Faed Mustafa; “Birçok konuyu tartışma fırsatı veren bu zirvenin ağabey ülke olarak gördüğümüz Türkiye'de gerçekleştiriliyor olması kendimizi güvende hissettiriyor. Politika, ekonomi ve daha birçok konuda bölge sorunlarına ışık tutan bu zirve hepimiz adına bir şanstır” dedi.

Lübnan Büyükelçisi Mansour Abdallah: "İstanbul Arap Dünyasının Başkentidir"

Ortak tarihimize vurgu yapan Lübnan Büyükelçisi Mansour Abdallah;“Bölgede işbirliğini arttırmak için birbirimizi daha yakından tanımalıyız ve potansiyelimizi daha iyi anlamalıyız. Beraber yaşadığımız tarihin bu ilişkilerin kurulması adına bir köprü olmasına çabalamalıyız. Ticaret birbirine uzak devletler arasında değil komşular ve bizim gibi akrabalık ilişkisi olan ülkeler arasında yapılmalıdır. Bu zirve bu bağlamda çok önemli. İstanbul Arap dünyasının başkentidir ancak bunu farklılıklarımızı bir kenara bırakarak tek vücut olarak başarabiliriz. Birbirimizi daha iyi anlayarak yakınlaşmak ve insani ilişkilerimizde üzerinden iş birliğimizi sağlamlaştırmak için okullarımızda Türkçe ve Arapça dil derslerini teşvik etmeliyiz” diye konuştu.

Tunus Büyükelçisi Mohamed Salah Tekaya, gelenekselleşen bu zirveyi ne kadar önemsediklerini bu yemeğe katılarak gösterdiklerini ifade etti ve“Zirvenin bağımsızlığı ve her kesime eşit duruşu bölgemiz sorunlarını özgür irade ile yaklaşılmasını ve işbirlikleri kurulması adına alkışlanılası bir durum” dedi.

Birleşik Arap Emirlikleri Büyükelçisi Khalifa Shaheen Almarar, “Yeni atandığım için zirveye daha önce katılma fırsatı bulamamış olmam zirveyi tanıdığımız ve sonuçlarını yedi senedir takip ettiğimiz gerçeğini değiştirmiyor. Bu başarılı girişim bölgemiz adına büyük önem taşıyor” diye konuştu.

Ürdün Büyükelçisi Amjad Adaileh; “Uluslararası İşbirliği Platformu bölgemizin sorunlarını ışık tutmak ve çözümler getirilmesi için diyaloglar kurulmasını sağlamak adına birçok üs düzey ve iş adamlarını her sene üstüne katarak bir araya getirdiğini gözlemleme fırsatı bulduğumuz bölgemizin en önde gelen makro düzey toplantısıdır. Özellikle bu zirveyi hayata geçiren mutfaktaki insanlara bölge adına teşekkür etmeliyiz” dedi.

Türk-Arap Diyaloğu Platformu: "Zirveye 90 Ülkeden Politikacı, Bürokrat ve İş İnsanlarını Bekliyoruz"

Boğaziçi Zirvesi’nin her geçen sene öneminin daha da arttığını belirten Türk-Arap Diyaloğu Platformu Genel Sekreteri Erşat Hürmüzlü, “12 büyükelçi 3 maslahatgüzarın burada olması gerçekleştirilecek olan zirvenin önemini göstermektedir. Türkiye için marka haline gelen bu zirveye bütün kesimler tarafından sahip çıkılması gerektiğini düşünüyorum. Zirveye 90 ülkeden politikacı, bürokrat ve iş insanlarını bekliyoruz. Bu zirve Türkiye’nin tanıtımı için de büyük önem arz etmektedir” dedi.

Boğaziçi Zirvesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.bogazicizirvesi.org ve www.uipistanbul.org web adreslerini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.


Paul Doany: “Geleceği Sadece Girişimler İnşa Edebilir”

$
0
0

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı PİLOT, dördüncü dönemini tamamladı. Bu kapsamda düzenlenen ‘Demo Day’ etkinliğinde ekosistemin önde gelen yatırımcı ve girişimcileri bir araya geldi. Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, inovasyon ve girişimciliğin Türkiye ekonomisinin itici gücü olduğunu belirtti. Türkiye’de girişimciliğe en çok destek veren şirketlerden biri olan Türk Telekom’un ekosistemi büyütmeye devam edeceğini ifade eden Doany; “İş birlikleri ile büyüyeceğiz ve girişimler de bunun doğal bir parçası olacak” dedi.

Türk Telekom’un, yenilikçi fikirleri katma değer sağlayacak işlere dönüştürmek ve girişimciliği desteklemek amacıyla hayata geçirdiği PİLOT programının dördüncü dönemi tamamlandı. Bu çerçevede düzenlenen ve Türkiye’deki girişimcilik ekosisteminin önde gelen yatırımcı ve girişimcilerini buluşturan‘Demo Day’ etkinliğinde, programdan mezun olan altı PİLOT girişimi, “büyük veri, sanal gerçeklik (VR), mobil uygulamalar, B2B çözümleri ve eğitim teknolojileri” alanlarındaki projelerini tanıttı.

Paul Doany: “Geleceği Sadece Girişimler İnşa Edebilir ”

Türk Telekom PİLOT’un‘Demo Day’ etkinliğinde açılış konuşmasını yapan Türk Telekom CEO’su Dr. Paul Doany, girişimciliğin ve inovasyon çalışmalarının Türkiye ekonomisinin kalkınması için önemini vurguladı. Doany, “Geleneksel şirketler en iyi ihtimalle yaptıkları işi ‘geliştirirler’ ve genellikle değişim için gereken cesarete sahip değildirler. Girişimler ise geleceğe odaklanırlar ve risk almaktan çekinmezler. Bu noktada her ikisinin birbirine ihtiyacı var. Bizler, onların yenilikçiliğinden ve çevikliğinden faydalanırken, onlar da bizim altyapılarımızdan ve piyasaya erişim gücümüzden faydalanıyorlar. Girişimlerin bizim deneyimimizden faydalanacağı çok şey olduğu gibi, bizim de onların cesaretinden öğreneceğimiz çok şey var” dedi.

Türk Telekom’dan Girişimlere Özel Merkez

Türk Telekom ayrıca, PİLOT Demo Day etkinliğinde girişimler ve ekosistemdeki tüm paydaşları bir araya getirecek bir girişim merkezi kuracağını açıkladı. İstanbul Gayrettepe’de bulunan Türk Telekom Genel Müdürlük binasında 500 metrekarelik bir alanda kurulacak olan bu girişimcilik merkezinin yakın dönemde hayata geçirilmesi planlanıyor.

6 Girişime 75’er Bin TL’lik Nakit Desteği

Türkiye’de özel sektör tarafından hayata geçirilen ilk girişim hızlandırma programı olan PİLOT’un dördüncü döneminden; Datapare, Ekmob, Jetract, Mentalup, Mihmandar ve Teleporter başarı ile mezun oldu. Program sonunda her girişim, 75’er bin TL’lik nakit desteği almaya hak kazandı.

Program kapsamında girişimler, 12 hafta boyunca Türk Telekom’un alanında uzman profesyonellerinden, girişimcilik ekosisteminin önde gelen yatırımcı ve girişimcilerinden toplam 240 saat birebir mentorluk aldılar. Girişimler aynı zamanda yalın girişim, kullanıcı deneyimi, dijital pazarlama ve yatırımcı sunumu gibi konularda toplam 80 saat eğitim gördüler. Program kapsamında ofis alanı imkânı, 100 bin dolar değerinde bulut hizmetleri, mobil iletişim paketi ve projelerinin tanıtımı için iletişim desteği gibi imkanlardan faydalanan girişimler ayrıca Türk Telekom ile iş birliği fırsatlarını değerlendirme şansı buldular.

Dördüncü dönemi tamamlanan PİLOT’a bugüne kadar toplam 1.500’e yakın başvuru alındı. Programdan toplam 35 girişim mezun oldu. Mezun olan 35 girişime toplam 1,2 milyon TL nakit desteği sağlandı.

Türk Telekom’un girişim hızlandırma programı PİLOT hakkında daha detaylı bilgi edinmek istersenizwww.turktelekompilot.com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Dünyanın En Büyük İslam Ekonomi ve Finans Merkezi Açıldı!

$
0
0

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi (İZÜ), merkez bina yapımını Kuveyt Türk ve Albaraka Türk Katılım Bankaları'nın üstlendiği, Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni (İSEFAM)28 Ekim 2016 tarihinde düzenlediği bir tören ile açtı.

Hayata geçirdiği Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi ile İslami finans alanında öncü çalışmalar yapmayı amaçlayan İZÜ, Türkiye’de katılım bankacılığının son yıllarda yaşadığı gelişime; düzenlediği etkinlikler, konferanslar, yaz okulları ve eğittiği personelleriyle destek vererek akademik çalışmaların da merkezi olmayı hedefliyor.

İZÜ Halkalı kampüsünde yer alan İSEFAM’ın açılış töreni İZÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Temel Hazıroğlu ve Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan’ın konuşmalarıyla başladı. Açılış sonrası Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz’ün moderatörlüğünde düzenlenen “Küresel Bir Merkez Olma Yolunda Türkiye’de İslam Ekonomisi ve Finansı” paneline ise BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben, Hazine Müsteşarı Osman Çelik, Borsa İstanbul Başkanı Himmet Karadağ ve Merkez Bankası Banka Meclisi Üyesi Prof. Dr. Sabri Orman konuk oldu. İSEFAM’ın ilk açılış dersini ise Dünya Bankası Küresel İslami Finans Geliştirme Merkezi Direktörü Dr. Zamir İkbal verdi.

Açılış konuşmasında İZÜ Mütevelli Heyet Başkanı Ramazan Evren, “Merkezimiz, sadece bina – yapısal özellikleriyle ‘ilk’ olarak kalmayıp uzman kadrosu ve geliştirdiği eğitim sistemi, projeleri ve yayınlarıyla da ‘en’ kapsamlı İslam iktisadı merkezi niteliğinde olmalıdır. Birçok ‘ilk’ ve ‘en’ yönleriyle bu merkezimiz İslam dünyasında, alanında, bir ‘ekol - okul’ olması yönünde gayret etmelidir. Onun için huzurunuzda başta rektörümüz olmak akademisyenlerimize ve paydaşlarımıza seslenmek istiyorum. Böylesine güzel bir çalışma ortamına kavuştuğunuz için bugünden itibaren sorumluluğunuz, kat be kat artmıştır. Gereğini en iyi şekilde yapacağınızdan eminim” diye konuştu.

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan, “Medeniyetimizin unutulan bütün hasletlerini genç nesillere öğreterek yıkıldığımız yerden kalkacağız” diye konuşurken Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Temel Hazıroğlu ise, “Bu bünyede böyle bir merkezin kurulması İslam dünyası açısından kendimizi yeniden ifade edebilmek adına çok önemli” dedi.

“İslam Ekonomisinin Merkezi Olmak İstanbul’a Yakışır”

İSEFAM’ın Türkiye’de bir ilk olmasının yanı sıra dünyanın bu alandaki en büyük araştırma merkezleri arasında yer aldığına dikkat çeken İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bulut, Merkez’in Londra, New York ve Frankfurt gibi merkezlere dağılmış olan Müslüman ülkelerin sermayelerinin İstanbul’da toplanmasına ivme kazandırmayı hedeflediğini belirtti.

İslami finans merkezi olmanın, tarihi birikimi ve coğrafi konumuyla en çok İstanbul’a yakışacağını ifade eden Bulut, Türkiye’nin istikbalinde İSEFAM'ın kritik bir rol oynayacağını kaydetti.

Bulut, şu an 2 trilyon dolar civarında bulunan küresel İslami finans büyüklüğünün gelecek 5 yılda 3,5 trilyon dolara ulaşacağı dikkate alındığında Türkiye’nin ve İstanbul’un bundan pay alması noktasında bu merkezin özellikle eğitim ve araştırma alanında yapacağı çalışmaların katkısı olacağını söyledi.

İSEFAM binasının yapımını üstlenen Kuveyt Türk ve Albaraka Türk Katılım Bankalarına desteklerinden ötürü teşekkür eden Bulut, “İslam Ekonomisi ve Finansı lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin öğrenim göreceği merkezimizde bu alanda çalışacak, donanımlı gençler yetiştireceğiz. Lisans öğrenim süresince, İslam ekonomisinin teorik arka planını öğrenecek olan öğrencilerimiz, bu alanda uygulamaya yönelik dersler alarak, piyasayla iç içe öğrenim görecekler. Yüksek lisans programlarında ise Türkçe ve Arapça eğitim verilerek, hem Türkiye’deki personelin bilgilerinin artırılmasını, hem de yurt dışından gelen öğrencilerin bu alanda uzmanlaşmasını sağlayacağız” diye konuştu.

“İslam Ekonomisinin Yükselişi Türkiye’yi Güçlendirecek”

İslam ekonomisinin yükselmesiyle, Türkiye ekonomisinin daha güçlü hale geleceğine dikkat çeken Bulut,“Türkiye ekonomisinin daha güçlü olması demek, ülkemizin dünyada hak ettiği yerlere çok daha kolay ulaşması anlamına geliyor. Katılım Bankalarımızla işbirliği içerisinde güzel işlere imza atacağız” dedi.

Bulut, Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin, tarihsel ve kültürel mirasçısı olduğumuz İslam Ekonomisi ve Finansı alanlarında yapılan araştırmalara katkı sağlamak gayesiyle, 2012 yılında kurulduğunu ve Türkiye’de üniversite düzeyinde kurulmuş ilk araştırma merkezi olduğunu ifade etti.

“2023 ve 2071 Hedeflerine Faizsiz Bankacılıkla Ulaşacağız”

Merkez’in yaptığı akademik çalışmaların, sektörde eksik kalan teorik bilgileri tamamlamakta büyük önem taşıdığını vurgulayan Bulut, konuyla ilgili şunları söyledi:

“Bizler faizsiz finans kavramını sadece finans değil ekonomi bağlamında da ele alıyoruz. Diğer bir deyişle, toplumda atıl duran hiçbir kaynak kalmasın istiyoruz. Türkiye’nin, 2023 ve 2071 hedeflerine bu şekilde ulaşabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla İslami Bankacılığın ülkemizde atıl kalmış kapasite başta olmak üzere toplumun bütün kesimini ekonomik büyüme yarışına dâhil etmesinin çok önemli bir faktör olduğu görüşündeyiz. Ayrıca Müslümanların kendi değerler sistemine, inançlarına, medeniyet birikimlerine göre hayatı yaşamalarını, bu dünyada mutluluk içinde büyürken huzura ulaşmalarını temin etmiş olacağız.”

Ernst&Young’ın hazırlamış olduğu Dünya Katılım Bankacılığı 2016 Rekabet Raporu’na göre dünyadaki İslami bankacılık varlıklarının 2020 yılında 1.6 trilyon varlığa ulaşabileceğine dikkat çeken Bulut, sektörün öngörülen toplam karının ise 30 milyar dolar olduğunu belirtti.

Türkiye’de ise sektörde katılım bankalarının payının yüzde 5 civarında olduğunu kaydeden Bulut; “Dolayısıyla şu anki mevcut pazar payının kimseyi tatmin etmediği görülüyor. Katılım bankacılığının 2025’te bu payı yüzde 15’e çıkarılmak isteniyorsa pozitif ayrımcılık içeren, teşvikler ve vergi avantajları ile desteklenen uygulamalar yapılması, özellikle halk nezdinde bu bankalar için farkındalık yaratılması şarttır. Bu açıdan katılım bankalarına da büyük iş düşmektedir. Onların da kârlarından fedakârlık ederek daha düşük kâr oranlarıyla finansman sağlamaları, daha yüksek oranda kâr dağıtmaları ayrıca hizmet ağlarını yaygınlaştırmaları bu büyüme döneminde yapılacak diğer adımlar olabilir. Ayrıca faizli bankalar dediğimiz geleneksel bankalar ile kıyasladığımızda ürün açısından yetersiz olunması da kısa vadede düşük kâr oranı ile finansman sağlama ve yüksek kâr dağıtımı ile en azından rekabet açısından katılım bankalarına bir ivme kazandırabilir. Katılım bankalarıyla çalışmayan her kişi potansiyel bir müşteri olarak görüleceğinden diğer bankalara oranla ulaşılacak hedef kitle daha geniştir. Bu açıdan algı ve tanıtım faaliyetleri konusunda önemli yatırımların yapılması da iyi olacaktır” diye konuştu.

Dünyanın ağırlık merkezinin yer değiştirdiği bir çağda yaşadığını ve geleceğin bu coğrafyada şekillenebileceğini ifade eden Bulut, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu açıdan baktığımızda dünyada ve Türkiye’de İslami finans ve bankacılık sektörünün gelişeceği ve mevcut sistemin üretmiş olduğu adil olmayan bölüşüm, reel kaynaksız suni büyüme gibi hususlara çözüm üretebileceğini söyleyebiliriz. Özellikle devlet desteğiyle kurulmuş olan katılım bankaları ve son süreçte atılan adımlar bu sektöre olan desteği göstermektedir. Bunun yanında İstanbul’un Uluslararası Finans Merkezi olması konusunda atılan adımlar Türkiye’yi aynı zamanda İslamî finansın geleceği konusunda da söz sahibi bir ülke haline getirecektir.

Burada belirtmemiz gereken husus tüm bu gelişmelerin birbirinden bağımsız değerlendirilemeyeceğidir. Güçlü, siyasal istikrarını sağlamış ve kendi iradesine sahip çıkabilen bir Türkiye’nin ekonomik ve finansal anlamda bir sinerji oluşturacağı ve çekim merkezi olabileceği açıktır. Bu nedenle İslâm dünyası ve Türkiye’nin parlak geleceği finansal ve ekonomik sektörün de geleceğinin parlak olduğunun bir göstergesidir.”

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Pazarlama ve İletişim Endüstrisinin Yaratıcı İsimleri Brand Week İstanbul'da Buluşuyor!

$
0
0

Dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen pazarlama, iletişim ve yaratıcılık liderlerinin buluşma noktası Brand Week Istanbul, bu yıl dördüncü kez düzenleniyor. Wharton School Pazarlama Profesörü Dr. Jonah Berger, Pazarlama ve Marka Stratejisi Otoritesi, Vivaldi Group Kurucusu ve CEO’su Dr. Erich Joachimsthaler, SapientNitro Marka & Pazarlama Stratejisi Küresel Başkanı Darren McColl, Ödüllü Film Yapımcısı Mika Johnson gibi yıldız isimler, 7 – 11 Kasım 2016 tarihleri arasında “Brand Week İstanbul” kapsamında Lütfi Kırdar’da ağırlanacak.

Pazarlama ve iletişim endüstrisindeki dünyanın en yaratıcı isimlerini, fikirlerini ve işlerini buluşturmayı hedefleyen, Türkiye’nin en büyük marka ve pazarlama buluşması olan ve bu yıl dördüncüsü gerçekleşecek olan Brand Week Istanbul; son yıllarda bir ekonomi ve finans merkezi olarak hızla yükselen İstanbul’u, sahip olduğu büyük potansiyelle bir yaratıcılık üssü olarak konumlandırıyor.

Brand Week Istanbul’da birbirinden ilham verici konferansların yanı sıra sergiler, yarışmalar, gösterimler, workshop’lar ve eğlenceli birçok faaliyet yer alacak.

Brand Week Istanbul’un en yoğun ilgi gören bölümlerinden biri olan ve Marka Okulu işbirliği ile düzenlenen Brand Academy, bu yıl sertifika programına dönüştüğü içeriğiyle Brand Week’in yıldızlarından biri olmaya hazırlanıyor. Brand Academy Sertifika Programı’nda öğrenciler, özel olarak tasarlanan dersler ile pazarlama ve marka dünyasının en önemli isimlerinden sektörün ipuçlarını dinleme deneyimini ücretsiz olarak edinecek.

Yılın En “Yıldızlı” Haftası

Dünyadan ve Türkiye’den birçok önemli isim Brand Week Istanbul’a konuk olarak, fikirleri ve markalarıyla değişim yaratmak isteyenlere ilham kaynağı olacak. Brand Week Istanbul’un 2016 konuşmacıları arasında pazarlamadan teknolojiye, sanattan tasarıma kadar birçok alanda fark yaratan isimler yer alıyor. Brand Week Istanbul’un yıldız konuşmacı listesi için tıklayınız.

Yılın En “Rekabetçi” Haftası

Brand Week Istanbul, bu yıl on birincisi düzenlenecek Felis Ödülleri’ne de ev sahipliği yapacak. Yılın en rekabetçi haftasında medyadan dijitale, markalı içerikten PR’a 14 farklı bölümde, 390 alt kategoride en yaratıcı fikirler ödüllendirilecek.

Yılın En “Sevilen” Haftası

Kaçırılmayacak bir “networking” fırsatı sunan Brand Week, Türkiye’nin en sevilen markaları özel sergisi ve LovemarksÖdül Töreni’ne de ev sahipliği yapacak. Yaratıcı iletişim çalışmaları ile tüketicilerin kalbini fetheden markalar ödüllendirilecek.

Yılın En “Eğlenceli” Haftası

Deneyim alanları, sergiler, lezzetli stantlar, özel gösterimler ve sürpriz etkinlikler ile oturum aralarında renkli molalar vadeden Brand Week’de, sevimli marka ikonlarının eğlenceli gösterisine sahne olacak “İkonlar Yürüyüşü” Kanyon’da gerçekleşecek.

Brand Week Istanbul hakkında daha detaylı bilgi edinmek isterseniz www.brandweekistanbul.com web adrsini ziyaret edebilirsiniz.

Haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

GİV Girişimci Buluşmaları'nın 2016 Ekim Konuğu: Ali Bakaner!

$
0
0

Girişimci İşadamları Vakfı (GİV), 2010 yılından beri düzenli olarak gerçekleştirdiği Girişimci Buluşmaları'na devam ediyor. Bu ay ki Girişimci Buluşmaları'nın konuğu Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ. YK Başkanı sayın Ali Bakaner olacak.

En son 2016 Eylül ayında Vakıf Katılım Bankası YK Başkanı sayın Öztürk Oran'ın konuk olduğu GİV Girişimci Buluşmaları bu ay 31 Ekim 2016 Pazartesi günü 19.00'da GİV'in Eyüp'teki merkezinde Bahariye Mevlevihanesi'nde gerçekleşecek.

Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ. YK Başkanı sayın Ali Bakaner, "Girişimcilik ve Başarı Hikayesini"etkinliğe katılan GİV üyeleri ve misafirleriyle paylaşacak.

Etkinliğe katılmak isteyen okurlarımızın 0212 418 60 18/28/38 nolu telefonlardan Hüseyin Horasan Beyeulaşarak katılım isteklerini (LCV) iletmeleri gerekiyor.

Ali Bakaner Kimdir? (Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ. YK Başkanı)

1955 yılında Afyonkarahisar’da doğdu.İlk, orta ve lise tahsilini Afyonkarahisar’da tamaladıktan sonra Sakarya Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Makine bölümünden 1979 yılında mezun oldu. Mesleği ile ilgili Kamu ve Özel sektörün çeşitli kademelerinde görev aldı. Görev aldığı yerler arasında olan Biat Holding’de yönetici olarak hizmet verdiği yılların onun için özel bir yeri olmuştur.

25 yıldır Alüminyum Ekstrüksiyon sektöründe Alüminyum ham maddesi olan Billet üretimi yapmaktadır.  Halen Hadımköy’de faaliyet gösteren Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı olarak hizmet vermekte olup evli ve beş çocuk babasıdır.

Unutmayın, etkinlik 31 Ekim 2016 Pazartesi günü saat 19:00'da GİV'in Eyüp'teki merkezinde gerçekleştirilecek. Etkinliğe katılmak isteyen okurlarımız 0212 418 60 18/28/38 nolu telefonlardan Hüseyin Horasan Beyeulaşarak veya buradaki Online Katılım formunu doldurarak katılım isteklerini (LCV) iletmeleri gerekiyor.

Daha öncekiGirişimci Buluşmaları'nı buradan inceleyebilir, Girişimci İşAdamları Vakfı hakkında bilgi edinmek istiyorsanız ilgili haberimizi okuyabilir ya da www.giv.org.tr'yi inceleyebilirsiniz.

Etkinlik haberimizi GİV Girişimci Buluşmaları'na ilgi duyan ve Alfa Metal Alüminyum San. Tic. AŞ. YK Başkanı sayın Ali Bakaner'in girişimcilik ve başarı Hikayesini merak eden tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Başbakan Açıkladı: 7 Sektöre Özel Teşvik Geliyor!

$
0
0

Başbakan Binali Yıldırım, katma değer katkısı yüksek olan sektörlerin destekleneceğini belirterek, "Bilişim sektörüdür, kimya sektörüdür, lojistiktir, buna benzer 7 temel sektörde ayrıcalıklı özel teşvik uygulamaları da yürürlüğe girecek" açıklamasında bulundu.

9. Türkiye Yatırım Danışma Konseyi (YDK) Toplantısı'nın sonuç bildirgesi, Başbakan Binali Yıldırım ve konsey üyelerinin katıldığı basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.

YDK'nın 9'uncu toplantısının sonuç bildirgesinde, "Yatırım yeri olarak Türkiye ile ilgili algı ve gerçekler arasında çok önemli farklılıklar olduğunu gözlemliyoruz. Hükümete, uluslararası iş dünyasının tüm kesimleri ile iletişim kanallarını daha etkin bir şekilde kullanmasını tavsiye ediyoruz. YDK, söz konusu algı farklılığının giderilmesi için hükümetle birlikte çalışmayı taahhüt etmektedir." denildi.

7 Temel Sektörde Ayrıcalıklı Özel Teşvik

Başbakan Binali Yıldırım burada yaptığı konuşmada "Birçok alanda ama özellikle de katma değer katkısı yüksek olan sektörlerde yatırım önceliği bizim ekonomi politikaları bakımından desteklenecek. Bunlar nedir? Bunlar, bilişim sektörüdür, kimya sektörüdür, lojistiktir, buna benzer 7 temel sektörde ayrıcalıklı özel teşvik uygulamaları da yürürlüğe girecek." ifadelerine yer verdi.

United Technologies Corporation Başkan Yardımcısı David Hess tarafından okunan sonuç bildirgesinde, Yatırım Danışma Konseyi’nin üyelerinin, pazar istikrarının, büyümenin ve yatırım ortamının iyileştirilmesinin sürdürülmesi doğrultusunda, hükümetin son 3 yıldır gösterdiği çabaların değerlendirilmesi ve Türkiye'nin yatırımlar açısından cazip bir merkez olma özelliğinin devam ettirilmesi için gerekli önceliklerin belirlenmesi amacıyla tavsiye ve önerilerde bulunmak üzere toplantıya davet edilmekten büyük bir onur duyduğu kaydedildi.

Bildirgede konseyin, Türkiye'deki yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik politikaların etkinliğinin arttırılmasına sağlayacağı katkısına ilişkin duymuş oldukları güvenden ötürü Başbakan Binali Yıldırım ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür edildi.

Hükümetin uluslararası iş dünyasının yatırım ortamının önde gelen sorunlarının ele alınmasıyla ilgili tavsiye ve görüşlerine ilişkin kararlı ve samimi yaklaşımına duydukları güvenin tekrar ifade edildiği bildirgede, "Büyük bir ilgiyle gözden geçirdiğimiz ve bir önceki konsey toplantısı tavsiyeleri doğrultusunda oluşturulan ilerleme raporunun sekizinci sayısı, yatırım politikalarıyla ilgili hususların tüm kamu kurumlarınca sahipleniyor olduğunu göstermekte ve daha da önemlisi sağlanan ilerlemelerin ölçülmesi için önemli bir araç niteliği taşımaktadır." ifadelerine yer verildi.

Türkiye'de gerçekleşen darbe girişimi sonucunda meydana gelen talihsiz olaylar karşısında politika yapıcıların iş dünyasının rekabetçi şartlarının korunması amacıyla gösterdiği kararlılık ve başarı ile Türk milletinin kendi yolunda ilerleme yönündeki birlik ve bütünlüğünün takdire şayan olduğu vurgulanılan bildirgede, şunlar kaydedildi:

"Türkiye'nin potansiyeli ve geleceğine ilişkin büyük ilgi duyan uluslararası iş dünyasının temsilcileri olarak, Türkiye'nin gücünü ve dayanışmasını sürdürmekte olduğunu görmekten büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Türkiye'nin G-20 içerisindeki liberal ve dinamik yatırım politikalarının savunucusu olarak güçlü duruşu ve sürdürmekte olduğu büyüme performansı, ülkenin geleceğine ilişkin cazip fırsatlar hakkında pozitif beklentilere yol açmaktadır. G-20 üye ülkeleri arasında dördüncü sırada olmasına neden olan uluslararası doğrudan yatırımın (UDY) GSYH'ya oranındaki artış ve 2015 yılında UDY girişinde yüzde 36 olan yıllık artışın yüzde 25 olan G-20 ortalamasının üzerinde olması, sergilenen bu siyasi yaklaşımın güçlü bir göstergesidir."

Terörizm ve Mülteci Sorunu Toparlanmanın Önünde Engel

Türkiye Yatırım Danışma Konseyi'nin sonuç bildirgesinde, YDK'nın 9'uncu toplantısını, küresel ekonominin gelecek yıl güçleneceğinin öngörüldüğü, fakat 2016 yılı sonu itibarıyla yüzde 3,1'lik büyüme tahmini ile arzu edilen seviyelerin altında bir hızla toparlanmasının öngörüldüğü bir dönemde gerçekleştirdikleri aktarıldı.

Bazı ekonomilerde gözlemlenen toparlanmaya rağmen, düşük verimlilik ve işsizlik artışı, emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar, durağan yatırım ve ticaret hacmi, jeopolitik anlaşmazlıklarda gözlemlenen artış ile mülteci akımlarının yanı sıra terörizm konularının küresel ekonomik toparlanmanın önünde engel teşkil eden en temel faktörler olduğu işaret edilen bildirgede, şöyle denildi:

"Bu toplantı, hükümetin ülke ekonomisini bu yıl yüzde 3,2 civarında büyüme hedefini yakalama konusundaki üstün çabaları ve komşu ülkelerdeki politik çalkantıların yanı sıra zorlu küresel ekonomik koşullarda mali, parasal ve yapısal politikalar arasında sinerji oluşturarak yaratıcı büyüme politikaları benimseme yönündeki çalışmaları arasındaki ilişkiyi onaylamak üzere uygun bir bağ kurmaktadır."

Bildirgede, Türkiye'nin büyüme performansının son yıllarda Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkeleri geride bırakmasının bu çabaların somut bir kanıtı olduğunun da altı çizildi.

Bu ay 2017-2019 dönemi için duyurulan Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında beşeri sermayenin geliştirilmesi, iş gücü piyasasının etkinleştirilmesi, teknoloji ve yenilikçilik kapasitesinin geliştirilmesi, fiziki altyapının güçlendirilmesi ve kurumsal altyapının iyileştirilmesi temelinde beş stratejik politika hedefine odaklanarak gelecek yıl yüzde 4,4, 2018 yılı için ise yüzde 5 büyüme hedefi belirleyen hükümetin yüksek büyüme performansına ilişkin kararlılığının yeniden vurgulanıldığına dikkat çekilen bildirgede, şu görüşler paylaşıldı:

"Türkiye'nin cazip bir yatırım yeri olarak konumunu koruması amacıyla değişen ve bunun yanı sıra zorlaşan ekonomik ve jeopolitik koşullara yönelik politikalar oluşturulmasında hükümetin büyük bir çaba sergilediğini görmekteyiz. Bu sabah Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, söz konusu hedeflere sür'atle ulaşılmasına yönelik politika tedbirleri ile hükümet tarafından ilgili ve yerinde politika icraatlarının oluşturulması amacıyla yakından takip edilen güncel ekonomik gelişmeler ve cari açığın iyileştirilmesi hakkında değerlendirmeler ile yakın geçmişte hayata geçirilen kapsamlı yapısal reform çalışmaları hakkında bilgilendirmelerde bulunmuştur. Tüm bu reform çalışmalarına ilave olarak, yargısal süreçlerde iş dünyası açısından önemli bir iyileştirme sağlayacak olan bilirkişilik ile ilgili yeni düzenlemenin yasalaşmak üzere Meclise sevk edilmiş olmasından büyük memnuniyet duyduk. Buna ek olarak Türk Hükümeti, hukukun üstünlüğü ve serbest piyasa ilkelerini teşvik etmek ve uygulamaktaki kararlılığını beyan etmiştir."

"Türkiye'de İnovasyon ve Verimlilik Odaklı Bir Ekonomi"

Bildirgede, Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Cyril Muller'in de küresel dalgalanmalara rağmen geçen 10 yıl içinde Türkiye'nin ekonomik büyümede ve yoksulluğun azaltılmasındaki başarısının altını çizdiği belirtildi.

Başkan yardımcısının Türkiye'nin demografik olarak avantajlı bir yapıya sahip olduğunu, bu çerçevede gerekli eğitime sahip şekilde iş gücüne katılan gençlerin ve kadınların hızlı bir şekilde istihdam edilmelerinin sağlanması halinde Türkiye'nin yaşlanmadan refaha kavuşma imkânına sahip olacağını söylediği aktarılan bildirgede, "Tarım sektöründeki iş gücünün diğer sektörlere kaymasıyla birlikte, Türkiye'nin çözmesi gereken en önemli konunun imalat ve hizmetler alanlarında verimliliğin arttırılması olarak öne çıktığını belirten Muller, bunun başarılması için teknoloji, yenilikçilik ve deneysel çalışmalara önem verilmesi gerektiğini anlatmıştır." denildi.

Bildirgede, bu çerçevede Muller'in KOBİ'lerin potansiyelini de kullanacak şekilde, doğrudan yabancı yatırımların teknolojinin yayılması ve küresel değer zincirleri içinde firmaların yukarıya doğru tırmanmasında oynadığı rolün önemine değindiği dile getirildi.

9 Ana Başlık

Muller'in kurumsal reformların hızlandırılmasının önemine dikkati çekerek, hukukun üstünlüğü ve piyasa kurallarının işleyişine ilişkin kuralların sıkı bir şekilde yerleşmesinin Türkiye'nin kendi güçlü yanlarının yardımıyla daha yüksek bir gelir seviyesine ulaşan yolu bulmasına yardımcı olacağının altını çizdiği vurgulanılan bildirgede, son toplantılarını gerçekleştirdikleri 2013 yılında hükümetin Türkiye'de özel sektör yatırımlarını arttırma yolunda yapılan iyileştirmeleri uygulamaya geçirmesi sürecinde yoğunlaştırılmasında fayda gördükleri hususları, 9 ana başlık altında belirttikleri hatırlatıldı.

Bu alanların tümünde önemli ilerlemeler kaydedildiği vurgulanan bildirgede, şunlar da kaydedildi:

"Bunların bazılarına değinmek istiyoruz: Kişilerin temel hak ve özgürlüklerini korumayı amaçlayan Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nu 2016 yılı Nisan ayında yürürlüğe girmiştir. Uygulamaya yönelik mevzuat çalışmaları devam etmektedir. Yargı süreçlerinin kolaylaştırılması ile Yargıtay ve Danıştay'a gelen dosyaların büyük bir kısmının azaltılmasını amaçlayan bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinin faaliyete geçmesi; yatırımcıların yatırım yeri kararında kolaylık sağlayan Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi ATLAS web uygulamasının geliştirilmesi; 25 Kasım 2014 tarihinden itibaren Çevrimiçi Çevre Etki Değerlendirmesi Süreci Yönetimi Sistemi (e-ÇED) uygulamasına geçilmesi; tasarım faaliyetlerine yönelik teşvikleri ve vergi muafiyeti tedbirlerini de kapsayan Ar-Ge Reform Paketinin uygulamaya konmasıyla birlikte hükümetin Ar-Ge faaliyetlerine yönelik desteklerin sürdürülmesi; özel sektörün yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetinin önünün açılması amacıyla demir yolu ulaştırmasının serbestleştirilmesine devam edilmesi; nitelikli yabancı personele Türkiye'de süresiz çalışma hakkı, ailesine de ikamet hakkı verilmesini öngören Turkuaz Kart sistemine yönelik düzenlemelerin yer aldığı yeni Uluslararası İş gücü Kanunu ile yabancı çalışma izinlerinin kolaylaştırılması; bilişim teknolojileri sektörünün benimsenmesi ve geliştirilmesinde rol oynayan 4.5 teknolojisinin başarıyla hayata geçirilmesi; yatırımcıların önündeki bürokratik engellerin kaldırılması; işlem maliyetlerinin ve süreçlerin azaltılması ile yatırımcıların üzerindeki vergi yükünün azaltılması amacıyla çeşitli vergi mevzuatının da değiştirilmesini kapsayan kapsamlı yatırım ortamının iyileştirilmesi reform paketinin uygulamaya konulması; ülkemiz için stratejik önemi haiz özel nitelikli projeler için Proje Bazlı Yatırım Teşvik Sisteminin duyurulması; sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğinin arttırılması, stratejik ve büyük ölçekli yatırımların finansmanına katkı sağlanması amacıyla Türkiye Varlık Fonu'nun kurulması; KOBİ'lerin teminat olarak gösterebilecekleri taşınır varlıkların kapsamını genişleterek, bu alandaki farklı yasal düzenlemeleri birleştiren kanun tasarısının TBMM'ye sunulması; sağlık hizmetleri alanındaki etkinliğin ve verimliliğin arttırılması amacıyla özel sektör tarafından yapılması ve işletilmesi öngörülen, 30 milyar lira yatırım tutarında, toplam 41 bin yataklı 29 şehir hastanesi kurulması için yasal ve bürokratik altyapı çalışmalarına başlanması ve bu kapsamda 10 şehir hastanesi için özel sektör tarafından 4,1 milyar dolar tutarında kredi temin edilmesi; iş gücü piyasasının etkinleştirilmesi amacıyla hazırlanan Ulusal İstihdam Stratejisi ve Eylem Planı ile iş gücü piyasasındaki yapısal sorunların çözülmesi hedeflenmektedir.

Bu kapsamda, orta ve uzun vadede büyümenin istihdama katkısını arttırmak ve işsizlik sorununa yönelik kalıcı çözümler geliştirmek amacıyla büyüme ve istihdam kapasitesi yüksek 7 sektöre ilişkin tedbirlerin belirlenmesi. Hükümetin Türk ve uluslararası yatırımcıların katkı sağladığı bir kamu-özel sektör platform olan Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulunun (YOİKK) yapısını geliştirmek için sarf ettiği değerli çabaların öneminin altını çizmek isteriz. Orta Vadeli Program, 10. Kalkınma Planı ve Hükümet Programı gibi strateji belgelerinin Türkiye'nin inovasyon ve verimlilik odaklı bir ekonomiye dönüşmesi sürecindeki çetin konuların ele alınmasında önemli olduğunu düşünüyoruz."

"2023 Strateji Belgesi Gelişmekte Olan Teknolojiler Çerçevesinde Gözden Geçirilmeli"

Bildirgede, mevcut küresel şartların ülkeler açısından zorluklar kadar fırsatları da beraberinde getirdiği hatırlatıldı.

Bu çerçevede hükümetin bir sonraki konsey toplantısına kadar aşağıda detaylandırılan konulara öncelik vermesinin tavsiye edildiği bildirgede, yatırımcılar için daha öngörülebilir bir yatırım ortamı sağlamak, istikrarlı bir makro-ekonomik iklimin sürdürülmesi için, Türk Hükümeti'nin ihtiyatlı ve güçlü makro-ekonomik politikaları sürdürmesi gerektiği dile getirildi.

Yapısal reform gündeminin devam ettirilmesinden bahsedilen bildirgede, "Türkiye, iç tasarruf oranlarının artırılması ile sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi teşvik etmek amacıyla; üretim faktörlerinin birikimini geliştirmeli, eğitim, teknoloji ve altyapı alanlarında daha fazla harcama yapmalı ve yapısal reformları uygulamaya koyarak verimliliği artırmalıdır." denildi.

Bildirgede, bilişim teknolojileri sektörünü stratejik bir sektör olarak konumlandırılacak şekilde önceliklendirilmesi gerektiği de vurgulanarak, "Halihazırda mevcut olan 2023 strateji belgesi gelişmekte olan teknolojiler çerçevesinde gözden geçirilmelidir. Plan aşağıdaki unsurları içermelidir: Fiber altyapıya erişimin kolaylaştırılması için herkese eşit şartların sağlanması, ulusal geniş bant altyapısının inşasının teşvik edilmesi, gelecekteki bilgi taleplerinin karşılanması için yeterli spektrumun sağlanması, telekomünikasyon operatörlerinin gelecekteki yatırımlarının devamlılığını sağlayacak ve tüketicilerin alım gücüne elverişli vergi ve düzenleyici harçların sürdürülmesi." ifadelerine yer verildi.

Yeni nesil teknolojiyle inovasyonun daha üst seviyeye çıkarılmasına da değinilen bildirgede, Türkiye'nin dijital dönüşümünün teşvik edilmesi için "big data, bulut depolama, yapay zeka ve nesnelerin interneti" gibi yeni teknolojilerin doğru kullanımını teşvik edecek politikalara ve diğer uluslararası uygulamalarla örtüşen inovasyonlara ve girişimlere odaklanılması gerektiğinin altı çizildi.

Bildirgede, şunlar da kaydedildi:

"Küresel değer zincirlerine katılımın kolaylaştırılması: Yerel tedarikçilerin, özellikle de KOBİ'lerin küresel değer zincirlerine katılımının arttırılmasına yönelik kapasitelerinin güçlendirilmesi ve sertifikasyon gerekliliklerine ilişkin yönlendirilmeleri gerekmektedir. Küresel değer zincirlerine daha fazla entegre olmuş KOBİ'ler Türkiye'nin ihracatının artmasına katkı sağlayacaktır. Yerel firmaların, yenilikleri özümseme kapasitesini arttırmak, fikri mülkiyet haklarını destekleyen etkili bir inovasyon ve Ar-Ge ekosisteminin temin edilmesiyle birlikte, yüksek-gelir ülkesi olma yolunda Türkiye'nin önceliği olmalıdır.

Elektronik ticaretin geleneksel ticaret akımlarıyla birleştirilmesi: Türk Hükümeti dünyanın hızla dijitalleşmesi ve geçtiğimiz on yılda dijital ticaretin artışını dikkate alarak ihracat pazarlarını çeşitlendirmek için e-ticaret, siber güvenlik ve kişisel verilerin korunması hususlarını teşvik etmelidir. Kadın, genç ve dezavantajlı grupların iş gücüne katılımının arttırılması: OECD içerisinde, Türkiye'nin iş gücüne katılımı özelikle kadınlarda en düşükler arasında yer almaktadır. Kadınların iş gücüne katılımını arttırmaya yönelik desteklenecek tüm politikalar, Türkiye'de ekonomik büyümeye katkıda bulunacaktır.

Karşılaştırmalı üstünlüklere uygun endüstrilere odaklanılması için analitik yaklaşımların kullanılması: Hükümet tüm bölgelerdeki sektörlerin büyüme potansiyeli ve karşılaştırmalı üstünlüklerini belirlemek, nispeten daha yüksek olan verimlilikleriyle ekonomik faaliyetlere kanalize etmek için derinlemesine bir çalışma yapmalıdır. Yakın zamanda gerçekleştirilen Uluslararası İşgücü Mevzuatı ve Türkiye Varlık Fonu'nun kurulmasına ilişkin reform çalışmalarının gerekli mevzuatları ile birlikte etkin olarak uygulamaya konulması: Yabancıların çalışma izni işlemlerinin kolaylaştırılması ve büyük ölçekli yatırımların finansmanına devlet desteği sağlanması için kurulan Türk Varlık Fonu'nun kurulmasına yönelik olarak yakın zamanda çıkarılan kanunlara ilişkin uygulama esasları ile gerekli kurumsal yapıların bir an önce uygulamaya geçilmesi.

Yatırım yeri olarak Türkiye ile ilgili algı ve gerçekler arasında çok önemli farklılıklar olduğunu gözlemliyoruz. Hükümete, uluslararası iş dünyasının tüm kesimleri ile iletişim kanallarını daha etkin bir şekilde kullanmasını tavsiye ediyoruz. YDK, söz konusu algı farklılığının giderilmesi için, Hükümetle birlikte çalışmayı taahhüt etmektedir. Bizler, hükümetin her alanda reform yapma yolundaki devam eden kararlılığını destekliyor, yatırım ortamına ilişkin önemli başarıları tasdik ediyoruz. Öncelikli politikaların uygulamasında sağlanacak gelişmelerin yatırım yeri olarak Türkiye'nin uluslararası rekabet gücünü güçlendireceğine inanıyoruz. Bahse konu hususlara ilişkin gelişmeleri izlemeyi ve gelecek YDK toplantısında tekrar bir araya gelmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz."

Dünya Gazetesi kaynaklı haberimizi tüm okurlarımızın ilgi ve bilgisine sunuyoruz.

Viewing all 2581 articles
Browse latest View live